22 Mayıs 2024 Çarşamba

ZİHİN ve ALGI YÖNETİMİNİN ETKİLERİ

 .  ZİHİN ve ALGI YÖNETİMİNİN ETKİLERİ

 .       “İnsanlar ve İradeleri”

·       Moda, TV, dergi, gazete, yazarlar, sinema, müzik, haberler, basın, yayın....

·       "O DENLİ GÜÇLÜ VE ETKİLİ"dirler ki “HEDEF ALDIKLARI kitlenin”

   YAŞAMLARININ HEMEN HEMEN HER BİR ALANINI “KONTROL ALTINDA” TUTARLAR.

·       Kendi koydukları ölçülere, kalıplara “norm”lara uydururlar.

·       İnsanlar kendiliklerinden her şeylerini öylesine değiştiriler ki, öylesine kolay bir kabul görürlülük altına girerler ki...

·       Yumuşacık ve sessiz bir geçişle, zamana yayılarak ortaya atılanların “etkisi” altına giriverirler.

·       Artık "günlük moda" onları esir almıştır.

·       Görünümleri tamamen değişmiştir.

·       Bilinç altına yerleştirilmiş etkilerle, kendilerince "modern" olduklarını ve de böyle daha da çok ilgi göreceklerini, kabul göreceklerini sanırlar.

·       Temiz, pak, bakımlı, şık ve güzel görünmek "kabul görmez" olmuştur.

·       Kirli ve bakımsız, özensiz bir görünüm, sakallar, kovboyların pantalonları, yırtık giysiler, ütüsüz pantalonlar, bakımsız saçlar, öylesine boyuna atılıvermiş gibi duran sarmal koca atkılar...

·       En önemli günlerinde, en önem verdikleri toplantılarda, en önemli ziyaretlerde, en önemli çevrelerde bile o "en son edindikleri görünümü" taşımak isterler.

·       Aslında o insanlara şöyle bir "baksanız" neler düşünürler, söylerler, anlatırlar, neler okurlar v.b. çok da “değerlidirler” tek tek..

·       Çok da iyi insanlardır.

·       Çok da donanımlıdırlar.

·       Toplumdaki yerleri de saygındır.

·       Politikadan, kültür ve sanatdan çok , bol bol da söz ederler.

·       Gel gelelim, etkisi altında kaldıkları, içinde bulunulan "ZİHİN YÖNETİMİ"nden, yönlendirilmelerden pek de farkında değillerdir.

·       Kitle psikolojisi olarak adlandırılan “sürüleşme” durumu öylesine bir yayılma ve kabul görme yaratmış olur ki, kitleler kendilerine empoze edilenleri hemencik alıp üstlenirler.

·       Hem de yavaşça ve de hiç karşı çıkmadan, sorgulamadan.

·       “Nasıl değiştirebiliriz” sorusunun cevabını ise “Neden böyle oldu” sorgulamasını kullanarak bulabiliriz.

·       Peki bunların ne sakıncası olacak ki?

·       "Sağduyu"sunu yitirmiş, akıl yürütme ve düşünerek karar verme mekanizmalarını askıya almış, sadece inanç yoluyla bağlanmış, eleştiri ve özeleştiri yetisinden yoksun ve sürü gibi güdülenerek hareket eden, şiddete başvurmaktan çekinmeyen, vicdan ve ahlak kavramlarını yok sayan bireylerin oluşturduğu toplulukların bize ve insanlığa yararı ne denlidir?

·       “Beşeri akıl” ve “analitik düşünme” işte bunun için vardır ve de önemlidir.

·       Sorgulama yapabilmek, beyinsel yetenekleri yeni bilgilerle geliştirerek toplumsal olayları ve insanları ölçümlemelere alarak, eleştirel bir düşünme sistemi geliştirmek ancak kişinin "ÖZGÜR" irade kazanabilmesine yardımcı olur.

·       Bu oluşum ve süreç ise disiplinli bir yaşam ve gayret, emek gerektirecektir.

·       Özgür irade ve özgür düşünce ile insan belki çok daha yalnız kalacaktır, sürüden ayrılacaktır, çevresinde çok kalabalıklar olmayacaktır ama bu sayede çok daha huzurlu ve öz güvenli olacaktır.

·       İleri görüşü olmayan, gerçekleri görebilmekten uzak, sağgörüsüz insanlardan uzaklaştıkça yaşamı çok daha bir anlam kazanacaktır.

.       Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2021.02.24, MŞ.

//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Özgür bir iradenin, bireysel seçimin yerini bir "sürü psikolojisi" almıştır.

(Sigmund Freud: 1921)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: