. ZİHİN ve ALGI YÖNETİMİNİN ETKİLERİ
. “İnsanlar
ve İradeleri”
·
Moda,
TV, dergi, gazete, yazarlar, sinema, müzik, haberler, basın, yayın....
· "O DENLİ GÜÇLÜ VE ETKİLİ"dirler ki “HEDEF ALDIKLARI kitlenin”
YAŞAMLARININ HEMEN
HEMEN HER BİR ALANINI “KONTROL ALTINDA” TUTARLAR.
·
Kendi
koydukları ölçülere, kalıplara “norm”lara uydururlar.
·
İnsanlar
kendiliklerinden her şeylerini öylesine değiştiriler ki, öylesine kolay bir
kabul görürlülük altına girerler ki...
·
Yumuşacık
ve sessiz bir geçişle, zamana yayılarak ortaya atılanların “etkisi” altına
giriverirler.
·
Artık "günlük
moda" onları esir almıştır.
·
Görünümleri
tamamen değişmiştir.
·
Bilinç
altına yerleştirilmiş etkilerle, kendilerince "modern" olduklarını ve
de böyle daha da çok ilgi göreceklerini, kabul göreceklerini sanırlar.
·
Temiz,
pak, bakımlı, şık ve güzel görünmek "kabul görmez" olmuştur.
·
Kirli
ve bakımsız, özensiz bir görünüm, sakallar, kovboyların
pantalonları,
yırtık giysiler, ütüsüz pantalonlar, bakımsız saçlar, öylesine boyuna
atılıvermiş gibi duran sarmal koca atkılar...
·
En
önemli günlerinde, en önem verdikleri toplantılarda, en önemli ziyaretlerde, en
önemli çevrelerde bile o "en son edindikleri görünümü" taşımak
isterler.
·
Aslında o insanlara şöyle bir "baksanız" neler düşünürler,
söylerler, anlatırlar, neler okurlar v.b. çok da “değerlidirler” tek tek..
·
Çok
da iyi insanlardır.
·
Çok
da donanımlıdırlar.
·
Toplumdaki
yerleri de saygındır.
·
Politikadan,
kültür ve sanatdan çok , bol bol da söz ederler.
·
Gel gelelim, etkisi
altında kaldıkları, içinde bulunulan "ZİHİN YÖNETİMİ"nden,
yönlendirilmelerden pek de farkında değillerdir.
·
Kitle
psikolojisi olarak adlandırılan “sürüleşme” durumu öylesine bir yayılma ve
kabul görme yaratmış olur ki, kitleler kendilerine empoze edilenleri hemencik
alıp üstlenirler.
·
Hem de yavaşça ve de hiç karşı çıkmadan,
sorgulamadan.
·
“Nasıl değiştirebiliriz” sorusunun cevabını ise “Neden böyle oldu” sorgulamasını
kullanarak bulabiliriz.
·
Peki bunların ne sakıncası olacak ki?
·
"Sağduyu"sunu yitirmiş, akıl yürütme ve düşünerek
karar verme mekanizmalarını askıya almış, sadece inanç yoluyla bağlanmış,
eleştiri ve özeleştiri yetisinden yoksun ve sürü gibi güdülenerek hareket eden,
şiddete başvurmaktan çekinmeyen, vicdan ve ahlak kavramlarını yok sayan
bireylerin oluşturduğu toplulukların bize ve insanlığa yararı ne denlidir?
·
“Beşeri akıl” ve “analitik düşünme” işte bunun için
vardır ve de önemlidir.
·
Sorgulama yapabilmek, beyinsel yetenekleri yeni bilgilerle geliştirerek toplumsal
olayları ve insanları ölçümlemelere alarak, eleştirel bir düşünme sistemi
geliştirmek ancak kişinin "ÖZGÜR" irade kazanabilmesine yardımcı
olur.
·
Bu oluşum ve süreç ise disiplinli bir yaşam ve
gayret, emek gerektirecektir.
·
Özgür irade ve özgür düşünce ile
insan belki çok daha yalnız kalacaktır, sürüden ayrılacaktır, çevresinde çok
kalabalıklar olmayacaktır ama bu sayede çok daha huzurlu ve öz güvenli
olacaktır.
·
İleri görüşü olmayan, gerçekleri görebilmekten uzak, sağgörüsüz
insanlardan uzaklaştıkça yaşamı çok daha bir anlam kazanacaktır.
.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2021.02.24,
MŞ.
//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Özgür bir iradenin,
bireysel seçimin yerini bir "sürü psikolojisi" almıştır.
(Sigmund Freud: 1921)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: