. TÜRKİYE'yi etkİleyenler nelerdİr? .
·
Ülkenin
son yıllarında, en azından 40-50 yıl öncesinden bugüne değin hangi etkiler
altında kaldığını düşünmeliyiz.
·
İlk
akla gelen ve söylenilen bir "ılımlı İslam" modelinin uygulanmak
istenmesi sözüdür.
·
Evet,
dıştan bakıldığında, görünürdeki, ortaya konulan model ve dayatılmak istenilen
söylemlere, dile sunulan budur.
·
Bu
ortada görünen ve çok yaygın olarak, çok ince bir biçimde yerleştirilmiş ve
yönlendirilmiş bir modeldir.
·
Bunu
kabul etsek bile bu modelin ardında olan nedir, hangi etkiler, kimler, hangi
güçler Türkiye üzerinde çok etkileyici olmuştur.
·
Aslında
Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünden sonra başlayan ve gittikçe de ivme kazanan
bir hareket ile "Türkiye Cumhuriyeti ve devrimleri, verdiği kalkınma ve
kurtuluş hareketleri" olarak ele alacağımız anti emperyalist modele karşı
olanlardır bugün gelinen çöküşe neden olanlar.
·
Bugün
bu temel soruya yanıt verecek çok sayıda yazar, gazeteci ve bilim insanı,
siyasetçi vardır.
·
Ve
genelde bu konuda çok bilgili olduğunu gördüklerimiz her zaman ve hep tüm
gerçeklerin yalnızca "görünen" yüzü üzerinde incelemeler yapmakta ve
konuşmaktadırlar.
·
Türkiye
üzerinde hangi oyunlar oynanmaktadır?
·
Türkiye
için hangi tuzaklar kurulmuştur?
·
Kimler,
hangi güçler, hangi kitleler Türkiye'nin bugünkü "uniter, demokratik,
parlamenter, anayasal, çoğulcu.." yapısını bozmak, değiştirmek ve hatta
ülkeyi bölmek için planlar yapabilmektedir?
·
Bölgesel
olarak bakıldığında görülecektir ki bir inceleme, araştırma yaptığımızda
Türkiye birçok yönden onların gözüne batan bir durumdadır.
·
Uzun
yıllardır bu nedenlerden dolayı toplumu, halkı ve insanları değiştirmeye,
onları etkilemeye, yönlendirmeye yönelik yoğun bir algı operasyonları
yapılmaktadır.
·
Ulusalcı,
demokrat, çağcıl, Atatürkçü, özgürlükçü, bağımsızlıkçı, bilimden yana, Kurtuluş
Savaşından ve ülkenin kuruluş ilkelerinden ve kazanımlarından yana, Atatürk
devrimlerine sahip çıkan, duyarlı ve bilinçli… yurttaşlar üzerinde, onların
azalmasına yönelik ve de yok etmeyi hedefleyen birçok yönleriyle uygulanan ve
de ne yazık ki başarılı olan algı operasyonları çok açıkça görülebilir.
·
Özellikle
genç ve orta kuşaklar üzerinde sosyal medya, moda, tv, müzik ve internet
üzerinden özendirici, çekici ve de zihinsel manipülasyonlara giden çok geniş
bir algı yönetimi ile onların duyarlı, bilinçli, yurt sever olmaları yerine
tamamen çok daha başka ve boş değerler peşinde koşan ve bunlar için hem
enerjisini, hem de maddi olanaklarını, zamanını harcayabilen milyonlarca insanı
elde etmek istemektedirler.
·
Bu
denli sorumsuz, bilinçsiz ve boşta kalmış kitleler nasıl oluyor da
yaygınlaşıyor ve çoğalabiliyor.
·
Hangi
etkenler ya da hangi eksiklikler, hangi yanlışlar bu durumu ortaya çıkarmıştır?
·
Ele
alınıp, incelenmesi, üzerinde durulması gereken ana dallar, ana konular,
toplumsal ve kültürel, siyasi alanlar nelerdir?
·
Her
bir alnın kendi içindeki değişimi ve değiştirilmesi ile diğer alanlar
üzerindeki karşılıklı etkileri ve bunların sonuçları… nedir, nelerdir?
·
Şu
konular ve etki alanları üzerinde düşünmeli, incelemeler yapmalıyız:
·
-
Milli eğitim, üretim, sanayi, kentleşme, parlamenter sistem, anayasa, tarım,
besicilik, ticaret, dış satım, bankacılık, finans sektörü, paralı sporlar,
basın-yayın, gazeteler, yüksek öğretim, meslek öğrenimi, tarikatlar, kamusal
ekonomi, terör, belediye sistemi, iklim ve çevre, bürokrasi, işsizlik,
emeklilik, beslenme, barınma, etnik köken söylemi, toplumsal ahlak, enflasyon,
dış borç, hazine, TBMM, gelir dağılımı, kara para, yolsuzluklar, çeteleşme,
mafyalaşma, yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarımız, yurttaşlık hakkı,
dışarıdan gelenler-kaçaklar-göçmenler, milli savunma, milli istihbarat….
·
Bizim
için esas olan, asıl olması gereken devlet modeli ve yönetim sistemi nasıl
olmalıdır?
·
Bugün
TC Anayasası tüm bu soruların yeterli ve açıklamalı, gerekçeli içeriğine
sahiptir ve de uygundur, doğrudur.
·
Bunun
dışında ise günlük uygulamalar, "siyaset, hukümet, iktidar ve parlamento
ve bürokrasi, kamu, belediyeler, siyasi partiler"…
·
Ticaret,
alım-satım, üretim ve milli ekonomi, milli eğitimin temel hedefleri ve
istenilen yurttaş tipi…
·
Anayasal
yurttaşlık ve hukukun üstünlüğü, hukuk önünde her yurttaşın eşit hak ve
özgürlüklere sahip olması, anayasanın tanıdığı hak ve özgürlükler, demokratik
hakların uygulanması…
·
Ulusal
gelirin, gayri safi milli gelirin durumu, dış borçlar, kişi başına düşen gelir,
borçlar ve krediler, yurttaşların ödeme gücü, işsizlik ve emeklilerin durumu…
·
Sorunları
ve çözüm yollarını, beklentileri, olanakları ve hedefleri, yöntemleri nasıl ve
ne yönde kullanmalıyız?
·
Çağdaş
uygarlık yolunda ilerleyen, kalkınan bir refah toplumu, demokratik bir ülke
olmak istemekte miyiz?
·
İsteniliyorsa,
kimler, hangi kitleler istemektedir?
·
Neden
istediğimiz yönde ilerleyemeyiz, ilerleyememekteyiz?
·
Ya
da hangi kitleler ve güçler bunları istemez ve tam tersi hedefleri yürütürler?
·
"Dış
güçler" var mıdır, varsa bu güçler kimlerdir ve bunların ülke içindeki
açık ve gizli iş birlikçileri, kuruluşları var mıdır?
·
Bu
tür düşünceleri ilerletmek, geliştirmek, incelemek ve araştırmak gerekmektedir.
·
Bunun
için de emek harcamak, çalışmak, üretmek kesinlikle gereklidir.
·
İşte,
bu olmasın, diye insanların kafalarına, düşünce sistemlerine, zihinlerine, özlemlerine
tamamen başka ve boş konuları yerleştirmektedirler ki bu çok zararlı ve tehlikeli
bir durumdur.
·
Demokrasinin
getirdiği haklardan yararlanıp kurulan çok sayıda "resmi kurulmuş siyasi partileri"
de ayrıca ve ciddi olarak incelemeli ve düşünmeliyiz (127 parti)
·
Tek,
tek yurttaşlarımıza, okuryazarlara, aydınlara ve de entelektüellere bu konuda gerçekten
çok görev düşmektedir.
·
Elimizde
hiçbir güç olmasa bile kişisel olarak eleştirel düşünüp, araştırma ve incelemelerde,
okumalarda bulunmalı ve sağlıklı, çözümcül fikirler üretebilmeliyiz.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2024.04.07, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: