.
- "yanlış anlaşılsın" dİye Mİ çabalıyorlar .
·
8
mart "Dünyada KADINLARA Eşit Haklar ve İSTEMLER İÇİN bir MÜCADELE"
günüdür.
·
1857'de
başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin
her yıl "İşçi Kadınlar Günü" olarak kutlanması kararlaştırılmış.
·
Dünya Kadınlar Günü, kadın hakları hareketinin
bir odak noktasıdır.
·
Günümüzde
"Dünya Kadınlar Günü" bazı ülkelerde resmî tatildir, bazı ülkelerde
ise büyük ölçüde görmezden gelinir.
·
Bazı
ülkelerde protesto günüdür, bazılarında ise "kadınlığı kutlayan" bir
gündür.
·
Türkiye'de
8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime
Selimova ve Cemile Nuşirvanova'nın girişimi ile gerçekleştirildi.
·
Birleşmiş
Milletler (BM) Genel Kurulu tarafından 16 Aralık 1977 tarihinde kabul edilen "8 Mart Dünya
Kadınlar Günü",
kadın haklarının korunması ve güçlendirilmesi için yıllarca verilmiş
mücadelelerin önemli bir hatırlatıcısıdır; ve bu konudaki mücadelenin devam
etmesi gerektiğini belirtir.
·
8
mart günü kadınlara övgü yapmak onları beğenmek, methiyeler düzmek, çiçekler
almak için değildir.
·
Toplumda
"hor görülen, ezilen, hakları yenilen,
eksik ücret ödenen, iş bulamayan, bebeğini besleyemeyen, sigortası olmayan,
çocuk yaşta çalıştırılan, temel öğretimi bile alamayan, meslek öğrenimi
engellenen, üzerinde baskılar uygulanan, aşağılanan, tacize uğrayan olmasın,
haklarını savunabilsin diye" düzenlenen bir "mücadele"
ve "bilinçlenme" günüdür.
·
Toplumda
kadının çok daha iyi yetişmesi, bilinçlenmesi, iyi meslekler edinebilmesi,
kendini savunabilecek bir düzeye erişebilmesi için hepimizin, erkekler ve
kadınlar birlikte mücadele vermemiz, hukukta, adalette, yaşamın her alanında
kadının eşitliğine yönelik çalışmalar yapabilmemiz içindir.
·
Toplumun
her kesiminde insan "kadın
olarak" da "ayni hakları elde etmeli ve yaşam düzeyine erişmelidir".
·
Fabrikada,
atölyede çalışan işçi kadın, tarlada, bağda, ağılda, kamuda, belediyede…
çalışan, üreten her kadın… ve evde ailesine her türlü çabayı gösteren kadın da
dahil olmak üzere artık günümüzde her bir kadın EŞİT VE çağdaş HAKLARA
KAVUŞMALIDIR.
·
Günümüzde
"çağcıl bir hukuk devletinde" tüm bunlar sağlanmalıdır.
·
Vermiyorlar
ise bunun mücadelesi ve isteklerde bulunmak için her türlü çalışmalar yapmak
başta erkekler olmak üzere hepimizin görevidir.
·
Ülkede
resmi kayıtlı bulunan siyasi partilere bakabilirsiniz, hangisi bu konuda bir
çalışma göstermektedir?
·
İnsanların
elde etmesi gereken her türlü "haklar ve özgürlükler bir bütündür" ve
bunun içinde kadın, erkek ayrımı olmaz.
·
Kadınları
ayrıştırmak, öteleştirmek, yok saymak, ayrı ayrı örgütlemek ya da kendi
başlarına bırakmak ise tamamen bir emperyalist oyunudur.
·
Bunu
böyle görmemek ve eğlencelerle, gülüp, oynamaklarla geçiştirmek "DÜNYA
KADINLAR GÜNÜNÜ" hiç anlamamaktır; yazıktır.
· Bugün için eğer, biz ülkemizin birer iyi yurttaşı olarak "kalkınan, bir refah
toplumu, çağdaş bir anayasal, parlamenter demokratik hukuk devleti" olmak istiyor isek kendi içimizde hiçbir "siyasi, etnik ayrım
yapmaksızın" tüm yurttaşların, kadın, erkek herkesin eşit hak ve
özgürlüklere kavuşmasını istemeliyiz.
· Bunun mücadelesini vermek ve bu uğurda çalışmak da hepimizin görevidir.
· Eğer bizim böyle bir benliğimiz ve bilinç düzeyimiz yok ise durum gerçekten
çok zordur…
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 09.03.2024, MŞ:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: