- ANLAYIP DEĞİŞMELİSİNİZ
KILIÇDAROĞLU ve CHP yeniden ve en baştan KENDİNE dönmelidir.
Açıkça
görülmelidir ki sol, sosyal demokrat, orta sol.. gibi tanımlanacak partinin
halka yanaşabilmesinde yanlış taktikler uyguladığı ve de muhafazakar, dindar,
dinci.. kesimlere yönelik beklentilerde olmaları hiçbir katkıda olmadı.
CHP oyunu
artıramadı.
Kullanılan
sloganlar ve propaganda konuları ve malzemeleri çok başarılı olmamış.
Yanındaki
ittifak ortaklarının CHP'ye bir yararı olmadı.
Meclis
seçimleri için ise sağ daha da kazandı.
Şimdi
2. TUR ne yapılması gerekir?
CHP-
KILÇDAROĞLU seçmenin güvenini nasıl kazanabilecek, seçmen ne olacak ki oy
verecek?
Seçmen
daha dik duran, daha keskin söylemleri olan ve boş sözler yerine az ama çarpıcı
ve etkileyici konuşmalar yapanı istiyor.
Öte
yandan genel bir şaşkınlık deprem bölgesi üzerine oldu.
Büyük
şehir belediyeleri, AHBAP ve yerelde teke, tek birçok kişinin yardımı ve
destekleri, yurt dışı yardımlar… yöre halkında sanki hiçbir önem kazanmamış ve
büyük bir BİAT ile iktidardan yana tavır almışlar.
ATATÜRK
ve cumhuriyetin temel değerleri, çağdaş uygarlık yolu ve demokrasi kavramları,
değerleri, hukuk devleti, adalet… seçmenlere çok daha açıkça ve inandırıcı bir
yöntemle anlatılmalı idi…
Bence
halka şirin gözükmek, "ben" üzerine söylevler çekmek, kentleri övmek…
hiçbir katkı sağlamamış.
CHP
yeniden ve en baştan çok daha inandırıcı, açık ve güvenilir ama daha sade ve
devlet yönetimi üzerinde bir YENİ TUR çalışması yapmalıdır.
İttifak
içerisindeki birlik ve anlaşmalar ne denli önemli olsa bile şu an ana hedef
KILIÇDAROĞLU ve onun seçilmesidir.
Üzerine
yüklenilen boş ve gereksiz, yavan yüklemeleri, adlandırmaları hiç kullanmamak
gerekir.
Çok
güçlü, fikirsel ve politik düşünceleri ile devlet yönetiminde ülkeyi ileriye
götürecek, çağdaş uygarlık yolunda, parlamenter demokrasiden yana, hukuk
devletinin kuruluşunu sağlayabilecek, hak ve adaleti sağlayacak, her türlü
yolsuzlukların, kirli işlerin hesabının sorulacağı bir dönem için var olduğunu
öne sürmeli ve seçmenlere bunlara inandırmalıdır.
Basın
bürosunun sözcüsü gibi değil bir tam LİDER kimliği ve profili ile yeni bir
Türkiye yaratacak güçlü bir duruş ile seçmenlerin karşısına çıkmalıdır.
Çok
daha az ve yayılmadan, şirinlikler taslamaktan daha çarpıcı ve doğrudan hedeflere
yönelik yepyeni bir duruş ve dil kullanmalıdır.
Artık
her yere gidip dolaşmaktan ve zaman yitirmekten çok belli merkezler üzerinden mitingler
düzenlenmelidir.
Basın
yayın TV, sosyal medya için de yine tek, tek bu yönde ve içerikte açıklamalar
ve söylemler verilmelidir.
Güvenilir,
inandırıcı, açık, az, doğrudan, kısa, dik, kendini ortaya koyan… içeriklerle
konuşmalıdır.
Diğer
iki başkan da yine bu yöntem ve konsept ile konuşup, esas aday KILIÇDAROĞLU
üzerine yönelmelidirler.
Başkalarını
suçlamak ve küçük düşürmek yerine KILIÇDAROĞLU ve CHP olarak kendi becerilerini
ve yapacaklarını dile getirmelidirler; havaya kapılıp, kendini yitirip, miting
sarhoşluğuna kapılmaktan uzak durmalıdırlar.
Durum
açık ve her şeyi ile ortada:
- Türkiye
ve geleceği bu son iki haftada yapılabilecek doğru çalışmalara, mücadeleye, inandırıcı
açık ve güvenilir "yeni" propaganda malzemelerine ve yöntemlerine
bağlı olacaktır.
KILIÇDAROĞLU
ve CHP'nin "hata yapma, yanlış yapma, boş işlerle uğraşma, yanlış kişileri
öne çıkarma, yanlış konular seçme…" gibi bir şansı ve hakkı yoktur!
Bugün
ve yarın tarih kendilerinden tüm bunların hesabını soracaktır.
Eğer
zamanı iyi kullanamaz ve yine yanlışlıklar içinde bir propagandaya devam
ederler ise TÜRKİYE bir daha gerçek bir parlamenter demokratik hukuk devleti olabilme
şansını yakalayamaz.
Ne
kuvvetler ayrımını yakalayabilirsiniz ne de çağdaş uygarlık yoluna
girebilirsiniz.
Her
türlü boş konuşmalardan, beyanatlardan kaçınıp, yalnızca bu YENİ ÇALIŞMA dönemi
üzerine yönelmelidirler.
Her
şeyin önünde KILIÇDAROĞLU ve partisi ve ona bağlı bir geleceğin TÜRKİYE'si
olmalıdır.
Başka
hiç bir hak ve şans ve de yol ve yöntem yoktur.
Eğer,
yeniden bir yeni "sağ ağırlıklı meclis" ve "ayni kişinin
iktidarı" DEVAM ederse sizlerin konuşma ve açıklamalarına, gösterdiğiniz
gerekçelere, özürlere hiç kimse kulak vermez, kabul etmez.
Yazık
olur, tüm ülküye ve insanlarına, çocuklarına, gençlerine ve gelecek yıllara..
Siyaset
bir uğraşı, bir oyun ya da bir kişisel İŞ değildir!
Eğer,
Türkiye bir "geri kalmış ülke olma, bir orta doğu modeli olma, bir hanedan
devleti olma ve de çöküş, parçalanış, sömürülen durumundan" kurtulmalıdır
diyor iseniz kendiniz gelip doğru ve çok daha güçlü çalışmalar ve de çok kısa
zaman içerinde girmelisiniz.
Son
umutlar teker, teker yitirilmekte…
Bunları
bir anlayabilseniz…
. Gönen Çıbıkcı, 15 mayıs 2023, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: