Toplumda Kadın Olmak
İNSAN HAKLARI ve
bunların algılanması, kabul görüp yasalarda da yer alması günümüzün en önemli
sorunlarından birisidir.
İnsan olarak
kadın, çalışan olarak kadın, politikada kadın... kadın hakları konusunda en
geniş alanlardır.
En azından
"erkek" hangi hakka ve özgürlüğe sahipse "kadın" da onlara
sahip olmalıdır.
Kadına işinde
eşit haklar ve eşit özgürlükler tanınması gerekir.
Eşit işe eşit
ücret ödenmelidir.
Ayrıca da ek
olarak kadınlığın getirdiği, doğurganlığın getirdiği yükler ve sorumluluklar
nedeni ile de "ek haklar" elde etmelidir.
Çağdaş sosyal
hukuk devleti bu işleri bir görev olarak algılayıp yaşama geçirmelidir.
Kadına tanınamayan
haklar ve engellenen gelişimler ne yazık ki bireysel ve toplumsal sorunların en
temelinde yatan nedenlerdendir.
Bu durumun birçok
boş lafı bırakıp bilinçle ele alınması yararlı olurdu.
Kadın
kavramı kendi başına yalnızca ele alındığında yanlış değerlendirmelere, ön
yargılara götürebilir.
Kadın
konusu konuşulduğunda, ayni anda anne kavramı ve olgusu da birlikte düşünülmeli
ve karşılanmalı.
Kadını
ayni zamanda bir anne, bir eş olarak da düşünmek ve ona her alanda eşit haklar
ve özgürlükler istemek zorundayız.
Anne ve kadın iç
içe bir bütünlük ve buna bağlı olarak da bir hak ve özgürlükler yumağıdır.
Çalışan kadın,
emeğini, iş gücünü kendi işinde, mesleğinde kullanan kadın için çalışma
koşulları ve hakları söz konusu olmaktadır.
Toplumun
yapısını ve toplumsal yargıları unutmamak gerekir.
Toplum,
devlet, hukuk ve adalet, eğitim, öğretim kavramları ele alındığında kadının hak
ve özgürlükleri, konumu, şans eşitliği birlikte incelenmeli ve
karşılaştırılmalıdır.
Anne
olmayı ve de annenin durumunu, annenin yasal haklarını, dünyaya bakışını da
önemsiyoruz.
Annenin
çocuğunu yetiştirebilmesini, annenin donanımını, eğitimini... birlikte düşünmeliyiz.
Kadına
hukuksal olarak tanınması gereken haklar ve özgürlükler çerçevesinde o kadın
"anne olduğunda" çocuklarını iyi koşullarda bakabilecek, eğitecektir.
Kadın
haklarını "gelişmiş insan hakkı" olarak en sağlam ve en iyi biçimde
sağlayabilirsek o tüm toplum daha huzurlu ve sağlıklı olur, gelişmişlik düzeyi
yükselir.
Bu
konuda bir bütünlük kazanmalı ve dilekleri, istemleri tam da bu yönde
kullanmalıyız.
Bilinç
düzeyi yükselmiş toplumlar "yurttaşlık" haklarında daha özgürlükçü ve
eşitlikçi olmuş olurlar.
İleri,
kalkınmış bir refah toplumu olsun, ekonomik kalkınma sağlansın, toplumsal huzura
kavuşalım isteniliyorsa, o ülkede çağdaş demokratik bir hukuk devletinin yaşama
geçirilmiş olması gerekir.
Kadına
tanıyacağımız eşit haklar ve özgürlükler ile çok daha yüksek düzeyde bir
topluma erişeceğiz.
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
08.03.2022
*******************************************************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: