8 Mart 2022 Salı

Toplumda Kadın Olmak

  Toplumda Kadın Olmak

İNSAN HAKLARI ve bunların algılanması, kabul görüp yasalarda da yer alması günümüzün en önemli sorunlarından birisidir.

İnsan olarak kadın, çalışan olarak kadın, politikada kadın... kadın hakları konusunda en geniş alanlardır.

En azından "erkek" hangi hakka ve özgürlüğe sahipse "kadın" da onlara sahip olmalıdır.

Kadına işinde eşit haklar ve eşit özgürlükler tanınması gerekir.

Eşit işe eşit ücret ödenmelidir.

Ayrıca da ek olarak kadınlığın getirdiği, doğurganlığın getirdiği yükler ve sorumluluklar nedeni ile de "ek haklar" elde etmelidir.

Çağdaş sosyal hukuk devleti bu işleri bir görev olarak algılayıp yaşama geçirmelidir.

Kadına tanınamayan haklar ve engellenen gelişimler ne yazık ki bireysel ve toplumsal sorunların en temelinde yatan nedenlerdendir.

Bu durumun birçok boş lafı bırakıp bilinçle ele alınması yararlı olurdu.

Kadın kavramı kendi başına yalnızca ele alındığında yanlış değerlendirmelere, ön yargılara götürebilir.

Kadın konusu konuşulduğunda, ayni anda anne kavramı ve olgusu da birlikte düşünülmeli ve karşılanmalı.

Kadını ayni zamanda bir anne, bir eş olarak da düşünmek ve ona her alanda eşit haklar ve özgürlükler istemek zorundayız.

Anne ve kadın iç içe bir bütünlük ve buna bağlı olarak da bir hak ve özgürlükler yumağıdır.

Çalışan kadın, emeğini, iş gücünü kendi işinde, mesleğinde kullanan kadın için çalışma koşulları ve hakları söz konusu olmaktadır.

Toplumun yapısını ve toplumsal yargıları unutmamak gerekir.

Toplum, devlet, hukuk ve adalet, eğitim, öğretim kavramları ele alındığında kadının hak ve özgürlükleri, konumu, şans eşitliği birlikte incelenmeli ve karşılaştırılmalıdır.

Anne olmayı ve de annenin durumunu, annenin yasal haklarını, dünyaya bakışını da önemsiyoruz.

Annenin çocuğunu yetiştirebilmesini, annenin donanımını, eğitimini... birlikte  düşünmeliyiz.

Kadına hukuksal olarak tanınması gereken haklar ve özgürlükler çerçevesinde o kadın "anne olduğunda" çocuklarını iyi koşullarda bakabilecek, eğitecektir.

Kadın haklarını "gelişmiş insan hakkı" olarak en sağlam ve en iyi biçimde sağlayabilirsek o tüm toplum daha huzurlu ve sağlıklı olur, gelişmişlik düzeyi yükselir.

Bu konuda bir bütünlük kazanmalı ve dilekleri, istemleri tam da bu yönde kullanmalıyız.

Bilinç düzeyi yükselmiş toplumlar "yurttaşlık" haklarında daha özgürlükçü ve eşitlikçi olmuş olurlar.

İleri, kalkınmış bir refah toplumu olsun, ekonomik kalkınma sağlansın, toplumsal huzura kavuşalım isteniliyorsa, o ülkede çağdaş demokratik bir hukuk devletinin yaşama geçirilmiş olması gerekir.

Kadına tanıyacağımız eşit haklar ve özgürlükler ile çok daha yüksek düzeyde bir topluma erişeceğiz.

.     Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 08.03.2022

*******************************************************************


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: