. TÜRKİYE'm Bugün de AYAKTA Durabiliyor
. Memleketimden bugünün manzaraları....
. Sınıflarıyla, bölünmüşlükleriyle,
hayalleriyle, acılarıyla, burnu havalarda olanlarıyla, ezilenleriyle,
sahipsizleriyle, avutulmuşlarıyla, umutsuzlarıyla, boş laf edenleriyle, yitirilmiş
gençlikleriyle....
. TÜRKİYE, Asya'dan Avrupa'ya bir kısrak
başı gibi uzanan,batının doğudaki durağı, yakın doğunun ve orta doğunun en
uygar ve yükselen ülkesi....
. Bu memleket, bu vatan, "bu vatan
bizim" diyenlerin vatanı, ülkesi...
. TÜRKİYE büyük bir yozlaşma altında.
. Halk çok farklı ekonomik, sosyal ve
kültürel bölünmüşlükler altında iken genel olarak kabul görmüş olan
"DEĞERLER, karşılıklı saygı ve de utanma, çekinme duygusu büyük
sarsıntılar geçiriyor.
. Güç, para ve mevkii sahipleri kendilerinin
her şeyi yapabileceklerini, her şeyi satın alabileceklerini, her türlü yaşam
biçimini uygulayabileceklerini düşünüyorlar.
. Sınıflar arası uçurum gittikçe derinleşiyor.
. İZMİR gibi önemli kentin iyi mahallerinin
çarşı içleri kaldırımlar, deniz kıyıları... öylesine bir yeni zenginlikler
sergiliyor ki aklı başında, sağ duyulu bireylerin bu durumdan tiksinmemesi ve
endişe duymaması imkansız...
. Güzel yiyeceklere ve güzel fiyatlara sahip,
içkili lokantalar sokaklara değin taştığı gibi ağzına değin dolu.... .
. Önlerinden geçecek bir yol bile bulmak zor.
. Oralara kimler gider, kimler kendilerine
göre mutlu ve huzurlu olarak oturup eğlenebilirler, o hesapları ödeyebilirler,
bilemiyorum...
. İnanmayanlar gelip görebilirler....
. Diğer kentler, o büyük kentlerin zengin
cadde ve sokak içlerini siz çok daha iyi bilirsiniz.
- Nasıl oluyor? diye sorgulamağa başlayanlar
var mıdır?
. O "mekanlar" kimlerindir, sahip
olmak için ne paralar ödeniyor?
. Çok değerli belediyelerimiz hangi yasa ve
yönetmeliklere dayanarak bunlara izin veriyor?
. Çok önemli belediyelerden bazıları da
nasıl oluyor da "kendi" işletmelerinde bunları yapıyorlar?
. Türkiye'nin resmen kayıtlı 109 siyasi
partisinin çok değerli ve de saygın yöneticileri, üyeleri bu gerçekler için
neler düşünüyorlar, bu yapılaşma oların dikkatlerini çekiyor mu?
. Her şeyde bol bol konuşabilen
memleketimizin çok değerli yurttaşları, mektep görmüşleri bu konularda hangi düşünceleri
geliştirebiliyorlar?
. Güzel güzel sözler eden demokratlar,
ilericiler, partililer, miiliyetçiler, mutaasıplar, ülkücüler, devrimciler,
dinciler ve her türlü -ciler, -ciler, yani memleketin tüm ahalisi nasıllar?
. Ülkenin genel gidişinden "hiç de bir
partiyi falan tutmadan" neler algılıyorlar?
. Adab-ı muaşeret, görgü kuralları, edep,
terbiye, ahlak, saygı, ölçü, vicdan, nizam, düzen... gibi "toplumu temelde
sağlam" tutmaya yarayan "değerler ne durumda, diye gözlemler yapıp,
düşünce ve fikir üretebilen insanlarımız nerede?
. Evet, haklısınız, herkesin işi, gücü var,
bunlarla uğraşmanın da bir anlamı yok...
. Yitirilen, akıp giden, yok olanlara çok
üzülenlerin olduğunu, yüreklerinin parçalandığını da biliyorum.
. Ülkenin içerisindeki yangınlar, seller,
toprak kaymaları ve de depremler ve her türlü toplumsal yıkımlar, kırılmalar
tüm insanlarımızı, tüm insanlığı endişelendirmekte ve üzmektedir.
. Görülenleri, yaşanılanları, algılananları "insanın"
dile getirmesi, analitik düşünmesi de gerekiyor.
. Bir çözüme ulaşamasak bile en azından
sorunu görüp, üzerinde eleştirel düşünceler geliştirebilmeliyiz.
.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI
. GC-M-21.08.13, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: