İnsanın Kendisini Bulması
Yaşamın
neresinden bir baktığımızda hep "kendimizi" görmeliyiz.
Aklımızdaki
birçok soru için, birçok istekler ve birçok planlar... için her şeyden önce
kendimizi iyi tanıyabilmeliyiz.
İnsanın
kendisini incelemesi ve belki de kendisini bulması hem çok önemli hem de çok
"işe" yarayacaktır.
-
Her şeyden önce insan kendisini çok iyi tanımalıdır:
·
Kimdir,
·
nasıl
bir kişiliğe sahiptir,
·
özellikleri
nelerdir,
·
neler
yapmak istemektedir,
·
kendisi
için neler istemektedir,
·
kendisini
geliştirmek ve daha iyiye götürmek istemekte midir,
·
yaşamdan
neler beklemektedir,
·
nasıl
bir insan olmayı istemektedir,
·
yaşamı
nasıl geçsin istemektedir,
·
kimler
ile dost olmak görüşmek istemektedir,
·
kendine
göre ilkeleri var mıdır,
·
dünyaya
bakışında ahlak anlayışı nasıldır,
·
kendisinden
memnun mudur
·
hiç
sevmediği beğenmediği huyları davranışları nelerdir
·
çevresinde
bulunan insanlar iyi seçilmiş midir,
·
dost
diye tanıdıkları, arkadaşları doğru kişiler midir
·
sorun
olarak algıladığı konular nelerdir,
·
sorunları
çözebilme yollarını bulmada kendine bir yöntem bulmuş mudur,
·
üzerinde
var olan yüklerin farkında mıdır,
·
yaşamında
"doğru" yolda mıdır,
·
kendisi
için "en önemli" nedir,
·
- Bu
tür sorularla, kendisini daha iyi tanıyabilen insan ancak ondan sonra
"belki" daha iyi bir bilinçle yaşamına bakabilir.
-
İnsanın yanında yakınında yararlanabileceği, sahip olmak isteyeceği, değer
vereceği bir "yol gösterici" bir "güvenilir dost", bir "kılavuz-rehber" bulunmayabilir.
Herkesin
böyle bir şansı olmayabilir.
Ya da
çevresinde bu özellikte kişi olmayabilir.
İçinde
bulunduğu "çevre", oradaki
insanların özellikleri, donanımları kendisini gelişimine çok büyük katkılar
sağlayamayabilir.
İnsanın
ailesi, doğup, büyüdüğü çevresi, mahallesi, arkadaşları.... onun tüm yaşamı
boyunca etkileneceği çok önemli özelliktir.
İnsanın
kendi "mahallesinden" içinde büyüdüğü kültürden kopup, değişmesi
oldukça zordur.
İnsanın
yaşam biçimini, düşüncelerini, davranış kalıplarını çok belirleyen ve yönlendiren
işte bu çevredir.
Çevre
etkisini en aza indirmek için ise kişinin kendisine yönelik çok çaba harcaması
ve kendini olumlu yönde geliştirme çabaları göstermesi gerekecektir
İnsan
yaşadığı çevreden çıkıp, başka yerlere, başka çevrelere kolayca gidemeyebilir.
Bu
oldukça zordur.
Bilinçli
ve isteme bağlı bir çevre değişikli yapmanın, yapabilmenin koşulları çok kolay
değildir.
Yeni
çevrelere uyum sağlamak için de yine güçlü bir kişilik gelişimine erişmek
gerekecektir.
İnsan
tek başına her türlü zorluğu yenemeyebilir.
Aklına
düşen sorulara kendiliğinden yanıtlar veremeyebilir.
Sorunlar
oluştuğunda oları nasıl çözeceğini bilemeyebilir.
Çevresinde
bulunanlardan yardım almak ister, onalara sorunlarını, düşüncelerini anlatmak,
"dertleşmek" isteyebilir.
Her
zaman çok daha başarılı olunamayabilir.
Bu
nedenle de asıl olan yaşamında "nasıl bir yol gösterici"ye yöneleceği, nasıl
bir yönelime gireceği önem kazanır.
Bu da
aslında çocukluğunda başlayan ve gelişen, tüm yaşamı boyunca da izleyeceği bir
"yol" olmalıdır.
Güçlü
kişilikler kendileri seçer ve belirlerler ve o yönde çalışır, çabalar, emek
harcarlar.
Tüm
insanlığın gelişmesinde ve ileriye gitmesinde en bilinen ve kabul edilen ise
aslında artık bellidir:
"
Bilime, bilimsel bakış açısına, akla, mantıksal ve eleştirel düşünmeye"
yönelmektir.
Bize
esas yol gösterici olan budur, diye düşünüp, ilerlemek istediğimizde önümüz çok
daha aydınlık ve berrak olacaktır.
Böylelikle
daha dik duracağımız gibi çok daha bilinçli olabileceğiz.
Bilinçli
olabilmek için de gerekli olan bilgileri, doğruları, deneyimleri ve kuralları
da en kolay ve en kısa yol olan araştırma, "okuma" ve incelemeler ile
elde edebiliriz.
Günümüzde
dijital çağın getirdiği kolaylıklar ile artık bilgiye, bilgiye giden yolları
bulmaya çok yakın durumdayız.
Sadece
okumak, her hangi bir kitap okumak yetmeyecektir.
"Nasıl"
ve "hangi tür" kitap ve yazılar bize "yol gösterebilir", "kişiliğimizin
gelişimine" hangileri bir katkıda bulunabilir, diye çok dikkatlice
düşünüp, seçici olmalıyız.
Zaman
çok değerli ve de en hızlı bir biçimde geçip gidiyor.
Bu
nedenle de zamanımızı en iyi biçimde kullanmalı ve değerlendirebilmeliyiz.
Neşe,
mutluluk, eğlence, gülmek, eğlenmek... çok önemli ve güzel, hem de değerli.
Bunlara
yer verebilmek ve bunlara sahip olabilmek için de yine güçlü ve iyi donanımlı
bir kişiliğe sahip olabilmek gerekir.
Yaşam
hem çok iyi dengeler gerektirmektedir, hem de insanın çok iyi bir seçici
olmasını gerektirmektedir.
Neşeli,
tatlı dilli, güler yüzlü, temiz kalpli ve temiz ruhlu bir insan olabilmek ise
çok, çok önemli ve değerlidir.
Tüm
bunları başkalarının zedelemesine, yok etmesine, zarar vermesine ise asla izin
vermemek gerekir.
Bilgi,
donanım, deneyim ve akıl ile geliştirilmiş bir "bilinç düzeyi" tüm
yaşayışımıza, yaşamın akışına, yaşam biçimine yön verecektir.
İnsan
kendisine önem ve değer verdiği kadar kendisi için de emek harcayacaktır.
Bu
nedenle de neyi, nerede, nasıl ve ne tür... yapacağına karar verirken de hep
doğru seçimler yapmayı, kendine "özgü" olabilmeyi de öğrenmiş
olacaktır.
Karar
verecek ve yönetecek olan, asıl seçme yetkisi olan da hep "kendimiz"
olacağız.
Öğrenmek
istediklerimiz, soracaklarımız... olduğunda ise her şeyden önce kendimiz analizlere
ve araştırmalarda bulunabilmeliyiz.
Eğer,
güvendiğiniz ve inandığınız bir "rehber kişi"
bir "bilge kişi" varsa
erişebileceğiniz, ondan da yararlanabilmelisiniz.
Her
şeyden önce yine belirleyici olan, seçici olan hep siz, kendiniz olacaksınız...
Neyi,
nasıl ve ne kadar isterseniz, siz "kendinizi" ancak o kadar
yapabilirsiniz.
Burada
belki de özetle vermek gerekir ise ana sözcükler şunlar olacaktır:
- İstemek,
arama duygusu, merak etmek, araştırmak, incelemek, eleştirel düşünmek,
sorgulamak, değer bilmek, akıl sağlığı, doğru seziler, mutlu olmayı istemek,
huzurlu olmayı istemek, emek, çaba göstermek, zaman ayırmak... hep gerekli
olacaktır.
- Başkalarının mutlu olması ve onların sevinmesi, onları mutlu etmek, beğenilme isteği, yaranma duygusu... gibi durumlar ve özellikler ise olabildiğince uzak tutulduğunda işiniz çok daha kolay olacaktır.
Evet,
haklısınız, "insan" olmak çok kolay değil....
Birçok
şey hep "size" bakmaktadır...
Birçok
"şey" de hep sizin kendi "elinizde"dir.
En iyi dileklerimle...
Öğretmen
Gönen Çıbıkcı, 1 ekim 2021
GC-M-21.10.01, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: