- GÖRMEZDEN
GELMEK
.- İNSANLARIN
BİRBİRLERİNİ GÖRMEZDEN GELMESİ:
Başkasının
başarısını, çalışkanlığını, ürettiklerini GÖRMEZDEN gelmek, YOK SAYMAK nasıl
bir duygudur, nedir?
Bizi
en çok etkileyen ve ilgilendiren her zaman toplum ve insan olmak değil midir?
Her
zaman insanlar ve onlarla olan ilişkilerin durumu değil midir bizi üzen ya da
sevindiren...
Kendi
çevremizde yaşamımızın içine az ya da çok, uzaktan ya da yakından giren kişiler
hep olur.
Bunların
bazılarını benimseriz.
Bazılarını
ise bir türlü beğenmeyiz, kabul etmeyiz.
İyi
ya da kötü, doğru ya da yanlış,
Haklı
ya da haksız...
Bunu
yapan çok kişi vardır.
İlişkilerin
içerisinde yaşanmış olan olaylar, durumlar olmuş olabilir.
“İncinmiş
olma” durumu da olabilir.
Gerekçesi
olan da vardır, hiçbir akılcı gerekçesi olmayan da vardır.
Görmezden
gelmek çok yönlü bir "durum"dur.
Nesnel
ve ilkesel olarak kabul etmediğiniz bir kişiyi önemsememek onunla hiçbir ilişkide
bulunmamak anlaşılabilir.
Öte
yandan hem bir tanıyor olma, kabul ediyor olma durumu yaşanıyor gibi görünür
iken karşı tarafın hiçbir mesajını, sunumunu görmemek, değerlendirmemek, yok
sayma durumunu da günlük yaşamda görebiliyoruz.
Bunu
irdelerken şunu da saptamalıyız: “İki taraflı” bir gerçektir aslında bu.
Bize
yapılan ve bizim başkalarına yaptıklarımız...
Bu
tutum bize karşı da yapılır ve bu yapılan bizi çok üzer.
"Onun”
için neler yaptığımızı biliriz ve onun bunu görmezden gelmesi bizi çok üzer ve
kırar.
Karşı
taraftaki kişinin yaptığı acımasızlığı, umursamazlığı ve önemsemezliği hissetmek
bizi düşündürür.
Ne
denli eğitilmiş ve donatılmış olursak olalım, insan olduğumuz için ruhsal yapımızın
çalkantıları içerisinde öyle çok katı ilkelerle yaşamak kolay olmasa gerek…
Birçok
insan işte böyle kendisine yapılmasını “istemediğini” başkalarına
yapabilmektedir.
Bazen
de bu tür görmezden gelmelerin içerisinde gerekçeler aramadan bilmeliyiz ki "içsel"
duygular, kıskançlıklar da olabilir.
Kendi
yetersizliğini bildiği halde başarılı ve çalışkan insanları kabul etmemek,
onların çalışmalarını takdir etmemek için direnir.
Peki
siz başkasını neden görmezden gelirsiniz?
Bunu
daha iyi düşünmek ve iyi irdelemek gerekmez mi?
Eğer
bu davranışınız için geçerli bir ahlaksal neden ya da kötü yaşanmışlıklar, anılar
var ise tutumunuz haklı görülebilir.
Böyle
bir durumda ise o kişiyle olan tüm bağlantıları, ilişkileri kesmek daha sağlıklı
olmaz mı?
Özellikle
de günümüzde sosyal medya ilişkileri bu konu için oldukça daha fazla bir önem
kazanıyor.
Tüm
bu tutum ve davranışların tabanında aslında insanın “kendi öz karakteri”, “ahlaksal
yapısı” ve “donanımı” etkili olmakta değil midir?
Yaşam
deneyimlerimiz, yaşanmışlıklar, acılar, sevinçler... tüm bunlar bizi “etkilemekte”
değil midir?
Yine
de bugün bize düşen aslında "İYİ" bir insan olarak yaşamak ve
davranmak değil midir?
Yaşınız
kaç olursa olsun, sadece insan olmak için...
En
iyi dileklerimle...
. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.12.12, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: