2 Ağustos 2020 Pazar

Benim için mi okuyorsun?

__ Benim için mi okuyorsun? __
§        Bunu söylediklerinde ardından hemen şu söz gelir:
- Kendin için okuyorsun!
§        Bu konuşmayı genellikle anne ve babalar çocukları için dile getirirler.
§        Çocuk derslerine özen göstermiyordur.
§        Okuluna gitmeyi sevmiyordur.
§        Okuldaki başarısı düzeyi düşüktür.
- Okuluna git, derslerine çok çalış, okulu bitir!
- Senden başka hiç bir şey istemiyoruz!
§        Temel duygu ve düşünce aslında doğrudur.
§        Bir öğrencinin okulunu sevmesi, derslerinde başarılı olması istenilen bir düşüncedir.
§        Anne ve babanın temel endişesi bir de şudur:
- Ya başarılı olamazsa, iyi bir öğrenci olamazsa, okulunu bitiremezse...
- Ya bizim bu çocuk bir baltaya sap olamadan yetişirse..
§        Anne ve baba çocuklarının iyi meslekler edinmesini, onların refah içinde bir yaşamlarının olmasını istemektedirler.
§        İstemekle, sadece istemekle olmadığı da açıkça bellidir.
§        Çocuğun gelişiminde ve başarılı olmasında o kadar çok etken vardır ki...
§        Çevresi, anne ve babası, sokağı, mahallesi, içinde bulunduğu kültür çevresi, tek, tek çok önemli ve etkendir.
§        Onların "anne ve babası" olan kişiler kendileri ne durumdadırlar?
§        Ne tür bir eğitim-öğretim almışlardır?
§        Günlük yaşamları, alışkanlıkları nelerdir?
§        Örnek birer insan olabilmişler mi çocuklarına?
§        Hangi tür bir "okuma" alışkanlıkları vardır?
§        Okuma ya da yazma eyleminden ne anlarlar?
§        Kendileri "düşünce" yazıları okumakta mıdır?
§        Kişisel gelişimleri için ne denli özenlidirler?
§        Ufak tefek şeyleri okumanın dışında belli bir konuda okuma ve araştırma yapıyorlar mı?
§        Şimdiye değin bir insan olarak yazdıkları metinler ya da şiirler olmuş mudur?
§        Günlük yaşamda kullandıkları "dil" nasıldır?
§        Etik değerleri olarak neleri benimsemişlerdir? (Ahlak)
§        Çocukları ile olan ilişkilerdeki "durum" nedir?
§        Evet, toplumdaki genel kabul edilenler, genel kanılar, gelenekler, töreler her yerde ve her ailede ayni etki yoğunluğu göstermez.
§        Aileler yine kendi anne ve babalarından, ailelerinden aldıkları "temel" kültürle dünyaya bakar olmuşlardır.
§        Tüm buna rağmen çok eğitimli ve kültürlü aileler çocuklarını çok daha iyi eğitir ve yetiştirirler, demek de tam bir kalıp değildir.
§        Ama bir ailenin sosyal-kültürel ve ekonomik düzeyi hemen, hemen her şeyi belirler ve etkiler.
§        Çok dar gelirli ve eğitimde ileri gidememiş ailelerin çocuklarından çok başarılı olanlar olmamış mıdır?
§        Olmuştur, hem de çok güzel örnekler olmuştur.
§        Bu durumda şöyle söylenilebilir:
- Dezavantajı "avantaja" çevirebilenler..
- Olumsuz koşullar içerisinden doğru yolu bularak "olumlu" örnekler oluşturabilenler...
§        Kültür ve de eğitim öğretim denildiğinde genelde hep "dışarıdan" alınanlar olarak anlaşılır.
§        İçinde bulunulan çevre, devam edilen okullar... olarak temel etkenler düşünülür.
§        Asıl önemli olanın bir bireyin yetiştirilmesi olduğu kadar, o bireyin (insanın) "kendisine bakışı" ve "kendisi için neler" yaptığıdır.
§        Evet asıl olan insanın "kendi kendisini" çok iyi algılayarak, tanıyarak, "yönlendirebilmesi", eğitebilmesi ve "geliştirebilmesi"dir.
§        Bunun içinde yine daha önceki etkenler büyük rol oynarlar.
§        Bir de o insanın doğumla elde ettiği genetik miras olan özellikleri vardır ve bunlar da hep geliştirilmek ve yönlendirilmek isterler.
§        İnsanın yaşamında belki de en önemli olan "sorunları" görebilmesi ve de o sorunları "çözebileceği" yolları bulabiliyor olmasıdır.
§        Her şey belki de budur:
- Sorunları doğru tanımlayabilmek ve iyi çözümleyebilmek...
§        Yine başa dönersek:
- "Benim için mi okuyorsun?
- Her şey senin kendi iyiliğin için. 
- İster oku, istersen hiç okuma!"
§        Bana ne!
..................................
Saygılarımla....
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
2020.08.02, MŞ.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: