Dinin Siyasallaştırılması
(Siyasi_İslam)
-
Kendisi için "yeni bir hamlede" bulunduğunda sadece çağdaş ve
demokrat kesimden değil, diğer İslami çıkar gruplarından oluşan bir rekabete
sebep olur mu?
- Ya
da "devlet" bunun neresinde yer alır?
-
Atatürkçü ve demokrat olduklarını iddia eden kesimler bu girişimleri nasıl
karşılar, nasıl tepki verirler?
-
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkesine ve bugüne değin var oluşuna karşı bir
girişim olarak algılanmaz mı?
-
ATATÜRK'ün mirasına ve devrimlerine karşı bir girişim olarak algılanmaz mı?
-
Türk milleti böylesi siyasi İslam girişimlerini hoş karşılar mı?
-
İSLAM dünyası çok mu sevinir ve destek verir?
-
Kutsal bir DİN olarak kabul edilip, "kul" ile "Allah"
arasında kalması gereken her türlü iman ve ibadet vb. için daha dikkatli olmak
gerekmez mi?
-
Dini siyasallaştırarak kullanmak isteyen her türlü çıkar grubuna karşı çağdaş,
uygar ve demokrat topluluklar neler yapabilirler?
-
Sadece İslam dininin siyasete alet edilmesi değil Hristiyanlığın da siyasete
alet edilerek yeniden örgütlendiğini ve tüm dünyaya yayıldığını görebilen var
mı?
(Bunlar incelendiğinde birçok şey çok daha iyi anlaşılır: Moon_tarikatı ,
Opus_Dei tarikatı.. )
-
Toplum, halk böylesine siyasi hamlelerle çok daha parçalanmaya itilmeyecek mi?
-
İktidar ve güç nedir aslında?
-
Muhalefet denildiğinde akla neler gelir, kimler gelmelidir?
-
Yalnızca bir "seçme-seçilme" açısıyla bakıldığında işi çok kolaya
indirgemiş olmaz mısınız?
-
Dinin yeniden örgütlenmesi ve siyasallaşması sadece bir toplumun kendi kendine
geliştirdiği bir olgu, bir süreç midir?
- SİYASİ İSLAM denildiğinde çok daha büyük
boyutlarda düşünmek gerekir.
- Sadece küçük, gruplar, birkaç hoca değil.
- Küresel örgütlenmiş güçler akla gelmeli...
- Zaten asıl sorun siyasal amaçlı dini
kökenli örgütlerde değil, çağdaş ve seküler olma durumunda olanların bilinçsiz
ve zayıf durmalarında...
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun
başarılarını, eserlerini, kahramanlıklarını YOK SAYARAK Türkiye'nin gündeminde
olmak, Türkiye'nin sorunlarına çözüm yolları aramak çok yanlıştır.
- Bu duruma rıza gösteren kesimler ise
şaşkınlık ve gaflet içindedirler....
- Ortada bir kültürler çatışması ve siyasal
İslam atakları var iken sadece şaşırmak yeter mi?
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği
yolda olduklarını söyleyenler bir sınavla karşı karşıyadırlar!
- İlk göründüğünde ilk adımlarında
"anlamadık, bilmiyorduk" bir şey olmaz, diye düşünenler her bir
gelişme karşısında şaşırdıkca, bazı değerlerini "yitirdikçe" yeniden
"sınav" vereceklerdir.
-
Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmayan aklı başında insanlar için söylenilecek
en hafif söz ise şudur: Yaptığınız ayıptır!
-
Türk milletinin birbirine düşer bir duruma getirilmesine hiç kimsenin hakkı
olmamalıdır.
-
Ülkenin ortak gücüne ve çağdaş değerlerine sahip çıkılmalıdır.
- Çok cesurca atılan adımlarla
karşılacaksınız: "Lozan
Antlaşması'nın 97. yıl dönümü nedeniyle Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen sivil
toplum kuruluşları içeri alınmadı."
- Bu yetmez! Daha da devamı gelecektir, sıra
ile tek, tek ve yaşanılarak görülecek daha neler vardır? Soru aslında çok
basittir ve yanıtı da bellidir!
-
Faaliyetleri resmen kayıtlı 92 siyasi parti bu gidişata ne der?
- Son
yıllardaki küresel sıkıntılar ve dalgalanmalar bize şunu göstermektedir:
Devletine ve ülkesine sahip çıkan aklı başında yurttaşlar olabildiğimizde ancak
geleceğimizi daha güvenli olarak düşünebiliriz.
- İç
kargaşalardan, kışkırtmalardan ve fesatlaşmalardan kaçınmalı ve cumhuriyetin
"kuruluş ilkelerine" "çağdaş ve uygar" bir bakış ile sahip
çıkmalıyız.
-
Sadece, sade bir yurttaş olarak hiç bir siyasi partiyi ve de kişiyi hedef
almadan bir genel değerlendirme yapmak istedim.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
2020.07.24, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: