Atatürk Düşmanlarına Ödün
Verilir Mi?
§
Çağdaş
uygarlık yolunda ilerlemek isteyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e
"düşman" olan kişilere ve kuruluşlara "taviz" verilir mi?
§
ilke ve devrimleriyle
Cumhuriyet’imizin kurucusu, önder, büyük komutan ve devlet adamı Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün çağdaş ve uygar bir Türkiye inancında olanların gönüllerdeki
eşsiz yer değişmeyecektir.
§
Ona duyulan takdir, sevgi,
saygı ve özlem hiç eksilmeyecektir.
§
Mustafa Kemal
Atatürk ileri görüşlülüğü, liderliği, siyasi ve askeri başarıları ile bu yüzyıl
içerisinde dünyaya gelen liderlerin en önemlisidir.
§
Mustafa Kemal Atatürk yaşadığı
çağa damgasını vurmuştur.
§
Mustafa Kemal
Atatürk ezilen yoksul uluslara örnek olmuştur.
§
Türk Kurtuluş Savaşından ve
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana tüm dünya ulusları ve devletleri
gözlerini bu ülkeden ayıramamıştır.
§
Emperyalist devletler ve
küresel güçler ise 100 yıl öncesinden bu yana bu ülke üzerindeki istek ve
emellerinden vaz geçmemişlerdir.
§
Tam tersine gizli, kapaklı
girişimleri ile, geliştirip, düzenledikleri görünür ve görünmez örgütlemeleri
ile bağımsız, özgür ve çağdaş, uygar bir Türkiye gelişini engellemeğe
çalışmışlardır.
§
Demokratik yaşama dair her
türlü sistematiğin içerisine yine kendilerince yararlı olacak kişileri ve
güçleri yerleştirmeğe devam etmişlerdir.
§
Çalkantılı dönemlerde,
ekonomik ve politik kriz dönmelerinde ise Atatürk’ü çok daha düşünmek ve onu
daha iyi anlamak istemeliyiz.
§
Toplumun çeşitli kültürel ve
politik katmanlar ayrılması gün geçtikçe artmaktadır.
§
Çeşitli dünya görüşlerinin
olabilirliği "çağdaş demokrasi"lerde normal karşılanmaktadır.
§
Her bir politik ve kültürel
görüş kendi hedefleri doğrultusunda çalışır, çabalar ve devlet yönetiminde
egemen olmak için çalışır.
§
Çok partili politik sistem de
zaten bunun için vardır.
§
Bugün nasıl bir ülke, nasıl
bir toplum istediğinizi çok daha dikkatli ve açıkça düşünebilmelisiniz.
§
Atatürk ve
düşüncelerinden, onun gösterdiği yoldan,
ilkelerinden, devrimlerinden NE anlıyorsunuz?
§
Atatürk hangi
dünya görüşünü ve toplum istemini simgelemektedir?
§
Herkes elini vicdanına koyarak
düşünmelidir.
§
Bir devletin yönetiminde hangi
güçler egemen olmalıdır?
§
Nasıl bir sistem
düşünülmelidir?
§
Yurttaş olarak nelere sahip
olmayı istemeliyiz?
§
En önemli "değerlerimiz"
nelerdir ve onlara "nasıl" sahip çıkabiliriz?
§
Atatürk aramızda yok diye onun
düşüncelerinden ilke ve devrimlerinden taviz vermek, onun ışığından, yolundan
sapmak söz konusu olabilir mi?
§
Gerçekten de uygar ve çağdaş
bir refah toplumunun oluşturulmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün ortaya koyduğu
ilkeler ve düşünceler bize bugün de yararlı olur.
§
Mustafa Kemal
Atatürk’ün Türk milleti için kurduğu Cumhuriyet’e, onun "ilke" ve "devrimlerine"
her zaman sahip çıkmamız gerekmektedir.
§
Bu da yine millet olarak
kendimize, birey olarak devletimize, bağımsızlığımıza ve özgürlüğümüze sahip
çıkmakla olacaktır.
§
Cumhuriyetimizi
daha aydınlık yarınlara ulaştırmak için çalışmaya devam edeceğiz.
§
En büyük zorluk neler
olacaktır?
§
Türkiye Cumhuriyeti'nin
demokratik kazanımlarını kullanarak
kendi karşı görüşlerini her bir alanda yerleştirmeğe çalışacak kitleler
ve kişiler olacaktır.
§
Demokrasinin en değerli
özelliklerini yok etmeği bile kurgulamış olsalar yine de demokrasinin sağladığı
enstrümanları ve olanakları kullanarak sizin içinizde, yanı başınızda
olacaklardır.
§
Her türlü kültürel değeri
kullanmak isteyeceklerdir.
§
Kullandıkları, içine
sızdıkları en büyük yaşam alanları "din" ve "siyaset"
olmuştur.
§
Bu iki alanın içini
kendilerince doldurup, toplum için en önemli olan eğitim-öğretime, ekonomiye,
sağlık alanlarına girerek, oralara sahip olmanın mücadelesini hep vermişlerdir.
§
Tüm dünyadaki örneklerinde
olduğu gibi "din" konularını ve
alanlarını kullanıp şekillendirip, "yeniden
örgütleyip" ekonomi için, siyaset için kullanmışlardır.
§
Yaşamın her alanında var
olmak, kendilerini göstermek ve egemen olmak için hırsla çalışmaktadırlar.
§
Sizinle tartışmak, sizi ve
fikirlerinizi yok etmek için devamlı tartışacaklardır.
§
Siz, edep ile ve demokratik
haklara inancınız ile onlara söz hakkı verdikçe ve de "eşit yurttaş"
olarak hoş gördüğünüz sürece de hep karşınıza çıkacaklardır.
§
Her yerde açıkça sizi köşeye
sıkıştırmak, sizi etkisizleştirmek isteyeceklerdir.
§
Çünkü onların hırsı ve de
yetiştirilmeleri sizin anladığınız gibi olmamıştır.
§
Hep bir yerleri
ele geçirmek, alt etmek, devirmek, oraları ele geçirmek üzerine kurgulanmış bir
kültürden, bu tür eğitimden geçirilmiş kitlelerle "sizin" anladığınız
yöntem ve içeriklerle mücadele etmek çok zordur.
§
Verilmesi gereken kitlesel
savunma ve dayanıklılık gösterme ise güçlü kuruluşlar ve siyasi partiler ile
olur.
§
Bulunduğumuz çevrede,
ortamlarda birey olarak ise bu tür "karşıt" kişi ve görüşlerle tek, tek
açıklamalar yaparak, diyaloglar sürdürerek bir yere varılmaz.
§
Bir tartışma
kültürünün olabilmesi için "temel" ilke ve görüşlerde, ortak bir
"kültür"de, ortak bir tabanda olmak gerekir.
§
Keskin ve radikal
düşüncelerle, kitlelerle onların tek, tek üyeleri ile uğraşmak, mücadele etmek
oldukça zordur.
§
Nasıl bir tutum içinde
olmalıyız?
§
Herkes kendi
içinde bulunduğu "yaşam alanında" "nelerle" karşılaşıyor ise, sağ
duyu ile, hayale kapılmadan gerçekçi çözümlerde bulunabilir.
§
Birey olarak ise yine
kendimizi en iyi bir biçimde geliştirmeli ve çağdaş, uygarlık hedeflerinden
sapmamalıyız.
§
Umut etmek sadece "inançla",
"içsel duygu"larla olmaz.
§
Umudumuzu "bilgi"
ile, "bilinç" ile desteklemeli ve güçlendirmeliyiz.
§
Bu nedenle de boş sözler ve
boş uğraşılar yerine çok daha nitelikli işlere ve çalışmalara yönlenmeliyiz.
§
Evet, küresel güçler son
derece hızla daha da güçlenmektedirler.
§
Biz ise bu hızla değişen çağda
çok daha da sorunlarla karşılaşılan bir dünyanın içindeyiz.
§
Yine de "her
şeyden önce "kendimize" sahip çıkmalıyız.
Saygılarımla....
Öğretmen Gönen
ÇIBIKCI,
2020.07.23, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: