2 Haziran 2020 Salı

Hafife Almamalıyız!


Hafife Almamalıyız!
- Türkiye Cumhuriyeti’ni Hiç de Hafife Almamalıyız! -
·        Temelde var oluşu ve verilen mücadeleleri, kazanılan değerleri ve ilerlemeleri iyi kavramak gerekir.
·        Gelip, geçici olan politikacılarla, hükümetlerle "ana devleti" birbirine karıştırmamak gerekir.
·      "  Türkiye Cumhuriyeti" bir devlettir ve de binlerce yıllık "Türk" devlet kurma geleneğinin bir devamıdır.
·        Bir yeni devlet olan Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık yakın tarihi ile dünya ülkeleri arasında yerini almıştır.
·        Türkiye yurttaşlığı ile bir birliktelik kazanıldığını asla unutmamalıyız.
·        Bazı temel düşünceleri iyi kavramamız çok yararlı olur.
·        Günün getirdiği siyasal dalgalanmalara kapılarak "esas" düşünme biçimini gözden ırak tutmamalıyız.
·        Doğru görmek, anlamak, bilmek, iyi kavramak gerekir.
·        Birçok temel değerlerden gurur duymak, onlarla övünmek gerekir..
·        İnceliğini, estetiğini, bilimsel ve teknik yatırımlarını, ulusal bağımsızlığını, ekonomik adımlarını... çok iyi özümsemek gerekir.
·        Çağdaşlığı, çağın da önüne geçerek daha ilk adımda yakalanmağa çalışıldığını kavramak gerekir.
·        Köylünün saygı gördüğünü, önemsendiğini, kendi yiyeceğini çıkarma çabalarını önemsemek gerekir.
·        Daha ilk yıllardan Avrupa'nın en yetkin üniversitelerine devlet tarafından öğrencilerin okumak üzere gönderildiğini unutmamak gerekir.
·        Kadınıyla, erkeğiyle eşit haklarla donatılmış iyi ve donanımlı yurttaşlar yetiştirilmek üzere girişimlerde bulunulduğunu...
·        Yasal düzenlemeleri, hukuk devletini kurma girişimlerini, sosyal bir devleti kurma isteğini hiç de hafife almamak gerekir.
·        Eş zamanlarda adım adım yapılan yenilikler, yollar, kurulan fabrikalar, açılan okullar ve de gelecek için donanımlı ve çağdaş kuşaklar yetiştirmek üzere düşünülen “maarif”, “milli eğitim”... bunlar çok kısa zamanda gerçekleştirilen yaptırımlar, yatırımlar bizim için gurur vermelidir.
·        Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün düşüncelerini, önderliğini, çabalarını, gerçekleştirdiklerini, projelerini, yaşamını, çağdaşlığını, entelektüelliğini... çok iyi kavramamız gerekir.
·        Böylesine donanımlı ve çok yönlü bir öndere sahip olmanın bize vermesi gereken gururu yaşamalıyız.
·        Tüm bunları takdir etmeliyiz.
·        Övünç duymalıyız.
·        Bunların hiç biri yine de yetmez!
·        Bugünden yarına da “yine ileriye dönük olmak üzere” bu kurucu temelleri incelemek, araştırmak ve kavramak gerekir.
·        Öz değerlerimize ne denli sahip çıkabilirsek, o denli de güçlü olacağız.
·        Bize gerekli olacak olan örnekler ve deneyimler yine bizim “kendi geçmişimizde” vardır.
·        Güzel insan, iyi yurttaş, iyi ahlaklı insan olmak ve kendimize gerçekten de sahip çıkmamız gerekmektedir.
·        Yan gelip yatmak, ahlayıp, puflayıp, moral bozmak, umudu yitirmek bizlere yakışmaz.
·        Evet, zor günler yaşanıldığında "Kuruluş Felsefesine ve Temel İlkelere" bir daha bakıp, onları düşünmek, araştırmak ve yeniden güç almak gerekir.
·        Sadece durup, yakınmak ve kendi aramızda eleştirilerde bulunmak yeter mi?
·        Bize gösterilmesi gereken yol "Çağdaş Uygarlık Yolu"dur. Bunu da Gazi Mustafa Kemal sözleriyle yaptıkları ile, mücadeleleri ile ve yenilikleri, yatırımları ile göstermiştir.
·        Çok ama çok daha iyi ve dikkatlice araştırmak, incelemek gereken bir dönemdeyiz.
·        Çünkü günün akışı içerisinde o denli büyük algı yönetimleri ile çevrilmiş bir dünyadayız ki, bir taraftan tüketim toplumunun baskısı, diğer yandan medya... derken kendimize zaman ayırmamız gittikce de azalmaktadır.
·        Her geçen gün kendimizden bir şeyler yitirmek yerine elimizde var olanları daha da güçlendirmek zorundayız.
·        Çok daha bilinçli ve özgürce, güvenle, ama çok çalışarak yarınlara hazırlanmalıyız.
·         
·         

   Saygılarımla...  
   Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 04.11.2018, M.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: