DIŞDAKİLER ve BİZ
Kıyıda
Kalanlar
Gölgede
Kalanlar
Toplumun
Dışında Kalanlar
Sosyal
dışlanmaya tutulanlar
En
alttakiler
D- Taaa ki...
§
Bir ulusal kriz, bir ulusal felaket, insanlığın
sona yaklaşması ... gibi yepyeni koşullar, olumsuzluklar, salgınlar... ortaya
çıkana kadar!
§
Çünkü bu olağan üstü durum, olağan üstü bakış
ve davranış gerektirmektedir.
§
Olağan üstü kararlar ve önlemler alınması
gerekmektedir.
§
Devlet karar vermekde şaşkındır, çoğu zaman geç
kalır!
§
Çok sınıflı, çok gruplu olan toplum sanki
birden bire TEK SINIF oluverir.
§
Herkes herkese gereksinmektedir!
§
Herkes herkes için tehlike yaratmaktadır!
§
Herkes herkesi kurtarabilir!
§
Her birinin yaptığı bir hata herkesi zor duruma
sokar!
§
Bir ölüm korkusu sarar herkesi!
§
Sosyal sınıflar ve bireyler "panik"
yaşarlar!
§
Kriz arttıkca, felaket yaklaştıkca insanlar
birbirlerini düşman ya da rakip görmeğe başlarlar!
§
Ölüm sayıları arttıkca korku ve huzursuzluk,
saldırganlığa dönüşmeğe başlar!
E- Kararlar ve
önlem paketleri:
§
Tüm bu nedenlerden dolayı da bir toplumda, bir
ülkede bir "olağan üstü durum" ortaya çıktığında "çok acil"
ve "çok radikal" kararlar almak gerekir.
§
Hiç bir grup dışlanmamalıdır!
§
Hiç bir gruba ayrıcalık tanınmamalıdır!
§
Hiç kimseyi görmemezlikten gelmemek gerekir!
§
Hiç bir kötüye kullanmağa izin verilmemelidir!
(istismar)
§
Tüm önlemlerden herkesin yararlanması
sağlanmalıdır!
§
Gruplar arasındaki, topluluklar arasındaki
çatışmalara izin verilmemelidir!
F- Onların
entegrasyonu (uyumu)
§
İşte bu nedenlerden dolayıdır ki yukarıda
saydığım "toplum dışında" gibi görülen gruplara da acilen
yaklaşılmalı ve kriz dönemine integre edilmeleri sağlanmalıdır.
§
Onların kural ve kararlara uymaları
istenmelidir (devlet yaptırımı)
§
Onların tüm hak ve olanaklardan yararlanması
sağlanmalıdır.
A- Kimlerdir?
*
Önce aklımıza gelen "dışarıda" ya da "gölgede" yaşayan toplulukları
bir düşünelim:
*
İlk akla gelenlerin içerisinde hangi gruplar vardır?
-Sokaklarda
yaşayanlar.
-Kaçak
ya da izinli sığınmacı olarak gelenler
-Ceza
ve infaz evlerinde bulunanlar
-Askerlik
görevini yerine getirenler
-Hayat
kadınları
-Büyük
kentlerin gecekondu mahallelerinde yaşayanlar
-Kentlerin
çöplerini ayrıştırıp, toplayanlar
-Yetimhanelerdeki
çocuklar
-Cinsiyet
kabulünde farklılıklar yaşayanlar
-Yasa
dışı yollarda iş görenler
-Uzun
süreli işsizler
-Toplumsal
yaşamda "başarısız" diye kabul görülenler.
-Evlilik
dışı çocukları olanlar
-Uyuşturucu
kullananlar, bağımlılar
-Toplama
kamplarında yaşayanlar
B- Yaşadığımız dünyada insanlar toplumu oluşturur.
§
Tüm
insanların içinde bulunduğu bu büyük kalabalıkda çok da farklı yapıda insanlar
bulunur.
§
Bazıları
herkesin bildiği "normal" kabul edilenler olurken, bazı gruplar ise
üzerinde bile düşünülmeyen ya da dışlanmış ya da hemen akla gelmeyen
"insan grupları"dır.
§
Bu
grupların kendi içindeki sayıları çok farklılıklar gösterir. Bazıları
milyonlara varırken, bazıları ise yüz binlerle açıklanır.
§
İç
ve dış göç olgusu ve bunların getirdiği uyum sorunu ve ekonomik sosyal
dengesizlikler toplumda kendi içinde gruplar oluşmasına neden olmaktadır.
§
Açlık ve sefalet içinde yaşayan insan sayısının artması,
toplumsal uyumda sürtüşmeler, uyumsuzluklar yaratmıştır.
§
Toplum kendi içinde bu grupların üyelerine farklı ve ayrımcı
yaklaşır.
§
Onların ekonomik, kültürel ve sosyal ağdan pay almalarına pek
de önemsemeden bakar.
§
Bu "dışda kalanlar" kendi başlarına yaşamak, kendi
sorunlarına kendileri çözümler aramak zorundadır, diye düşünen çok büyük bir
insan kitlesi vardır.
§
Sosyal devlet, sosyal hukuk devleti bu tür yoksulluklar ve
farklılıkların giderilmesinde görev alır, almalıdır.
§
Birçok yasal desteklemeler, yardım paketleri kararnamelerle,
yasalarla çıkarılır.
§
Toplumsal dengenin oluşması çok kolay değildir.
§
Ölçümler, paylaşımlar, korumacılıklar, dağıtımlar temelde
"adil" ve eşitlik" ilkelerine göre olması gerekir.
§
Bu da genellikle çok zordur.
§
Devlet ve kurumları ülkenin, toplumun güncel değişimlerine ve
artan sorunlarına her zaman acil ve yeterli çözümler bulamayabilmektedir.
§
Gelir oranlarındaki düşüklükler, sigortasız yaşamlar, iş
emniyetinden yoksunluk, beslenme ve ikamet sorunları "toplum ışı"
grupların en büyük sorunlardandır.
§
Bu grupların kendi geleneksel öz kültürleri ile yaşanılan
büyük toplumun genel kültürünün arasında her zaman bir farklılık ve uyumsuzluk
da gözlenir.
§
Töreler, adetler, gelenekler de iyi ya da kötü yönleriyle
farklılıklar gösterir.
§
Formel ekonomik sistemin dışında kalma durumu,
fırsatlardan yararlanamama ve buna bağlı davranış bozuklukları ve soyutlanma
olguları kendi başlarına tek, tek sorunlar yaratmaktadır.
§
Toplumun kıyısında dışında kalmış olanların
gelir açısından yoksul olanlardan farklı bir sınıf oluşturduğu düşünülür.
§
Saymak gerekirse uyuşturucu kullananlar,
evlilik dışı çocuk sahibi olanlar, yasa dışı işlerle uğraşanlar, çalışmayanlar,
yaşamında başarısız görülenler bu grubun içinde düşünülür.
§
Bu gruplar içerisinde bulunan insanların kendi
isteklerinden ya da kendi seçimlerinden dolayı, kendi suçlarından dolayı bu
gruba ait olduklarını düşür "normal" insanlar.
§
Onları küçümserler, dışlarlar, önemsemezler ve
onlara kızarlar da...
§
Çağdaş
hukuk devletinin getirdiği tartışmalar ve iyileştirme önerileri içerisinde temel eğitim, emeklilik, işsizlik
sigortası, temiz su bulabilme, sağlık sigortası, konut, kadının toplumdaki
yeri, eşit işe eşit ücret, iş güvenliği ... gibi
§
çok önemli kavramların önemli yer tuttuğu
görülür.
C- Dışlanmanın
boyutları:
§
Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde
sosyal dışlanma iki boyutludur.
§
İlk boyut bireysel olandır. Bu da sadece yoksul
olmayla ilgili değildir. Toplumda yalıtılmış olmak, yasal haklara sahip olmayı
ve bunları kullanabilme özgürlüğünü engelliyor da olabilir.
§
İkinci boyut ise toplumsal boyuttur.
·
toplumda gelir dağılımı adil değil ise, sosyal
dengeler kurulamamış ise, ayrımcılık ve eşitsizlikler yaygın ise hizmetlere
ulaşmak, mal edinebilmek, iyi bir eğitim alabilmek ... ve mümkün olamayabilir.
§
Çok farklı toplum dışı grupların oluşması ayni
zamanda toplum içindeki "dayanışma" ve demokratik kültür ile de
doğrudan ilentilidir.
§
Her bir toplumsal-ekonomik sınıf üyesi
kendisini çok daha yukarılara çıkarmak ister ve de kendinden aşağıda
olduklarını var saydığı gruplara ise tepeden bakarsa artık o toplumdaki
dayanışma dengeleri "sağlıklı bir durumdadır" diyemeyiz.
§
Tüm bu sözünü ettiğin durumu, olguları her an
aklımıza getiremeyebiliriz.
§
Az çok bunların zaten farkındayızdır.
§
Herkes kendi yoluna gider,ben de kendi yoluma,
diye düşünülür.
§
Kimsenin işlerine burnunu sokmayan,
ilgilenmeyen ve hatta aklına bile getirmeyen çok büyük kalabalıklar, milyonlar
yine bu toplumda yaşamaktadır.
§
Sanki bir "denge" kurulmuştur ve
devam edip gitmektedir...
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.03.28,
21.40, MŞ.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yapanın adı ve soyadı: