28 Mart 2020 Cumartesi

DIŞDAKİLER ve BİZ

DIŞDAKİLER ve BİZ
Kıyıda Kalanlar
Gölgede Kalanlar
Toplumun Dışında Kalanlar
Sosyal dışlanmaya tutulanlar
En alttakiler

D- Taaa ki...
§        Bir ulusal kriz, bir ulusal felaket, insanlığın sona yaklaşması ... gibi yepyeni koşullar, olumsuzluklar, salgınlar... ortaya çıkana kadar!
§        Çünkü bu olağan üstü durum, olağan üstü bakış ve davranış gerektirmektedir.
§        Olağan üstü kararlar ve önlemler alınması gerekmektedir.
§        Devlet karar vermekde şaşkındır, çoğu zaman geç kalır!
§        Çok sınıflı, çok gruplu olan toplum sanki birden bire TEK SINIF oluverir.
§        Herkes herkese gereksinmektedir!
§        Herkes herkes için tehlike yaratmaktadır!
§        Herkes herkesi kurtarabilir!
§        Her birinin yaptığı bir hata herkesi zor duruma sokar!
§        Bir ölüm korkusu sarar herkesi!
§        Sosyal sınıflar ve bireyler "panik" yaşarlar!
§        Kriz arttıkca, felaket yaklaştıkca insanlar birbirlerini düşman ya da rakip görmeğe başlarlar!
§        Ölüm sayıları arttıkca korku ve huzursuzluk, saldırganlığa dönüşmeğe başlar!

E- Kararlar ve önlem paketleri:
§        Tüm bu nedenlerden dolayı da bir toplumda, bir ülkede bir "olağan üstü durum" ortaya çıktığında "çok acil" ve "çok radikal" kararlar almak gerekir.
§        Hiç bir grup dışlanmamalıdır!
§        Hiç bir gruba ayrıcalık tanınmamalıdır!
§        Hiç kimseyi görmemezlikten gelmemek gerekir!
§        Hiç bir kötüye kullanmağa izin verilmemelidir! (istismar)
§        Tüm önlemlerden herkesin yararlanması sağlanmalıdır!
§        Gruplar arasındaki, topluluklar arasındaki çatışmalara izin verilmemelidir!

F- Onların entegrasyonu (uyumu)
§        İşte bu nedenlerden dolayıdır ki yukarıda saydığım "toplum dışında" gibi görülen gruplara da acilen yaklaşılmalı ve kriz dönemine integre edilmeleri sağlanmalıdır.
§        Onların kural ve kararlara uymaları istenmelidir (devlet yaptırımı)
§        Onların tüm hak ve olanaklardan yararlanması sağlanmalıdır.

A- Kimlerdir?
* Önce aklımıza gelen "dışarıda" ya da "gölgede" yaşayan toplulukları bir düşünelim:
* İlk akla gelenlerin içerisinde hangi gruplar vardır?
-Sokaklarda yaşayanlar.
-Kaçak ya da izinli sığınmacı olarak gelenler
-Ceza ve infaz evlerinde bulunanlar
-Askerlik görevini yerine getirenler
-Hayat kadınları
-Büyük kentlerin gecekondu mahallelerinde yaşayanlar
-Kentlerin çöplerini ayrıştırıp, toplayanlar
-Yetimhanelerdeki çocuklar
-Cinsiyet kabulünde farklılıklar yaşayanlar
-Yasa dışı yollarda iş görenler
-Uzun süreli işsizler
-Toplumsal yaşamda "başarısız" diye kabul görülenler.
-Evlilik dışı çocukları olanlar
-Uyuşturucu kullananlar, bağımlılar
-Toplama kamplarında yaşayanlar

B- Yaşadığımız dünyada insanlar toplumu oluşturur.
§        Tüm insanların içinde bulunduğu bu büyük kalabalıkda çok da farklı yapıda insanlar bulunur.
§        Bazıları herkesin bildiği "normal" kabul edilenler olurken, bazı gruplar ise üzerinde bile düşünülmeyen ya da dışlanmış ya da hemen akla gelmeyen "insan grupları"dır.
§        Bu grupların kendi içindeki sayıları çok farklılıklar gösterir. Bazıları milyonlara varırken, bazıları ise yüz binlerle açıklanır.
§        İç ve dış göç olgusu ve bunların getirdiği uyum sorunu ve ekonomik sosyal dengesizlikler toplumda kendi içinde gruplar oluşmasına neden olmaktadır.
§        Açlık ve sefalet içinde yaşayan insan sayısının artması, toplumsal uyumda sürtüşmeler, uyumsuzluklar yaratmıştır.
§        Toplum kendi içinde bu grupların üyelerine farklı ve ayrımcı yaklaşır.
§        Onların ekonomik, kültürel ve sosyal ağdan pay almalarına pek de önemsemeden bakar.
§        Bu "dışda kalanlar" kendi başlarına yaşamak, kendi sorunlarına kendileri çözümler aramak zorundadır, diye düşünen çok büyük bir insan kitlesi vardır.
§        Sosyal devlet, sosyal hukuk devleti bu tür yoksulluklar ve farklılıkların giderilmesinde görev alır, almalıdır.
§        Birçok yasal desteklemeler, yardım paketleri kararnamelerle, yasalarla çıkarılır.
§        Toplumsal dengenin oluşması çok kolay değildir.
§        Ölçümler, paylaşımlar, korumacılıklar, dağıtımlar temelde "adil" ve eşitlik" ilkelerine göre olması gerekir.
§        Bu da genellikle çok zordur.
§        Devlet ve kurumları ülkenin, toplumun güncel değişimlerine ve artan sorunlarına her zaman acil ve yeterli çözümler bulamayabilmektedir.
§        Gelir oranlarındaki düşüklükler, sigortasız yaşamlar, iş emniyetinden yoksunluk, beslenme ve ikamet sorunları "toplum ışı" grupların en büyük sorunlardandır.
§        Bu grupların kendi geleneksel öz kültürleri ile yaşanılan büyük toplumun genel kültürünün arasında her zaman bir farklılık ve uyumsuzluk da gözlenir.
§        Töreler, adetler, gelenekler de iyi ya da kötü yönleriyle farklılıklar gösterir.
§        Formel ekonomik sistemin dışında kalma durumu, fırsatlardan yararlanamama ve buna bağlı davranış bozuklukları ve soyutlanma olguları kendi başlarına tek, tek sorunlar yaratmaktadır.
§        Toplumun kıyısında dışında kalmış olanların gelir açısından yoksul olanlardan farklı bir sınıf oluşturduğu düşünülür.
§        Saymak gerekirse uyuşturucu kullananlar, evlilik dışı çocuk sahibi olanlar, yasa dışı işlerle uğraşanlar, çalışmayanlar, yaşamında başarısız görülenler bu grubun içinde düşünülür.
§        Bu gruplar içerisinde bulunan insanların kendi isteklerinden ya da kendi seçimlerinden dolayı, kendi suçlarından dolayı bu gruba ait olduklarını düşür "normal" insanlar.
§        Onları küçümserler, dışlarlar, önemsemezler ve onlara kızarlar da...
§        Çağdaş hukuk devletinin getirdiği tartışmalar ve iyileştirme önerileri içerisinde temel eğitim, emeklilik, işsizlik sigortası, temiz su bulabilme, sağlık sigortası, konut, kadının toplumdaki yeri, eşit işe eşit ücret, iş güvenliği ... gibi
§        çok önemli kavramların önemli yer tuttuğu görülür.

C- Dışlanmanın boyutları:
§        Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde sosyal dışlanma iki boyutludur.
§        İlk boyut bireysel olandır. Bu da sadece yoksul olmayla ilgili değildir. Toplumda yalıtılmış olmak, yasal haklara sahip olmayı ve bunları kullanabilme özgürlüğünü engelliyor da olabilir.
§        İkinci boyut ise toplumsal boyuttur.
·        toplumda gelir dağılımı adil değil ise, sosyal dengeler kurulamamış ise, ayrımcılık ve eşitsizlikler yaygın ise hizmetlere ulaşmak, mal edinebilmek, iyi bir eğitim alabilmek ... ve mümkün olamayabilir.
§        Çok farklı toplum dışı grupların oluşması ayni zamanda toplum içindeki "dayanışma" ve demokratik kültür ile de doğrudan ilentilidir.
§        Her bir toplumsal-ekonomik sınıf üyesi kendisini çok daha yukarılara çıkarmak ister ve de kendinden aşağıda olduklarını var saydığı gruplara ise tepeden bakarsa artık o toplumdaki dayanışma dengeleri "sağlıklı bir durumdadır" diyemeyiz.
§        Tüm bu sözünü ettiğin durumu, olguları her an aklımıza getiremeyebiliriz.
§        Az çok bunların zaten farkındayızdır.
§        Herkes kendi yoluna gider,ben de kendi yoluma, diye düşünülür.
§        Kimsenin işlerine burnunu sokmayan, ilgilenmeyen ve hatta aklına bile getirmeyen çok büyük kalabalıklar, milyonlar yine bu toplumda yaşamaktadır.
§        Sanki bir "denge" kurulmuştur ve devam edip gitmektedir...

    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.03.28,  21.40, MŞ.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapanın adı ve soyadı: