· Mahallemizdeki bakkal,
çarşıdaki esnaf bu toplumun temel taşlarından biridir.
· Küçük esnaf ve
zenaatkarlar "geçim derdine" düşmüş durumdadır. Dükkanlar kapanıyor.
· Onlara yardımcı olmak,
sorunlarına çözüm yolları bulmak çağdaş belediyelerin de görevidir.
· Berber, kunduracı, terzi,
fırıncı, tenekeci, sobacı, manav, kitapcı, kırtasiyeci, tuhafiyeci, yüncü, aşcı,
kasap, kunduracı, keçeci, urgancı, tahmis, peynirci, elektrikci, manifaturacı, turşucu,
züccaciyeci...
· Bu insanlar toplumdaki insancıl
ilişkilerde çok önemli yer tutar.
· Onlar dostdurlar, onlar
ailemizden birileri gibidir.
· Onların desteklenmesi
gerekir.
· Her sokakda birer şubesi
bulunan günlük tüketim ürünlerini satan zincir mağazalar da yine halkın ilk
adım attığı yerlerdir. Adlarını zaten siz biliyorsunuz.
· Gelişmiş ülkelerde,
endüstri toplumlarında "super market"ler yayıldıkca küçük esnaf
dayanamayıp dükkanlarını kapatmağa başlamışlardır.
· Hemen hemen her ülkede
artık kaçınılma olan "internetden" satış siteleri. AMAZON, sahibinden
vb...
· Bu da çağın getirdiği
teknik ve elektronik kolaylıkları içinde barındıran daha "ekonomik"
bir sistem olarak karşımızda durmaktadır.
· Seçim yine, duruma göre,
bizdedir.
· Çarşıda görülen
dükkanların içinde bir de ucuz Çin mallarını alıp satan "yeni tip"
dükkanlar yaygınlaşmıştır. Bunlar da yine yerel küçük esnafları zor duruma
düşüren bir etken olmuşlardır.
· Hazır giyim, konfeksiyon
ürünleri satan yaygın mağazalar da yine oldukca ucuz ürünleriyle herkesin uğrak
yeridir. Bu da yine küçük esnafa, terzilere, gömlekcilere zor günler
yaşatmaktadır.
· Haftalık pazarlar, halk
pazar denilen yerler ise genelde gerçek üreticiden tüketiciye doğru bir ürün
akışını sağlayacaktır. Buralarda taze ve uygun fiyatla sebze, meyva, süt
ürünleri vb. satılmaktadır. Genelde çok sıkıntılı bir alış-veriş ortamı sunan
bu yerler dar gelirliler için bir kolaylıktır. Buraların sorunlarını ve
düzenini ise belediyeler geliştirmeli ve daha insancıl bir duruma
getirmektedir. Bu pazarların sonucu olarak da küçük esnaf olan manavlar,
peynirciler sayı olarak azalmaktadır. Ya da var olanların ürünlerinin satış
fiyatları oldukca yüksektir.
· Bir de tüm bunların
yanında ödeme gücü yüksek olan kesimin müsterisi olduğu yeni bir dükkan modeli
ortaya çıkmıştır: BİO dükkanları: Doğal, biyolojik ürünlerin satıldığı yerler.
· İyi bir ürün, kalitesi
yüksek ürünler isteyenler için ise yine usta eller, küçük esnaf aranacaktır. Bu
tür talepler de yine gelir düzeyi yüksek kesimce desteklenmektedir.
· Evet çok haklısınız! Ana
sorun tüm bunların belki de herkesce biliniyor olmasıdır.
· Ödeme gücü gittikce
daralan, "sıkıntılı" bir dönemi yaşayan dar gelirli aileler tabii ki
"en ucuz" olana yönelmektedir. Bunda kızacak darılacak bir durum
yoktur.
· Asıl olan ise bildiğiniz
gibi, gelir düzeyini, özellikle, dar gelirliler için yükseltmektir. Gelir
düzeyi çok yüksek olanların zaten sorunları ve günlük yaşamları bam başkadır.
Onlar için alış veriş yaptıkları yerler seçili ve üst düzeyde ürün sunanlardır.
· Gayri safi milli hasıladan
toplumun alt kesimine daha çok pay verebilmektir ana çözüm.
· Bunun için de yine
bilindiği gibi, çok üretim yapabilmek, dış satımı artırıp, dıştan alımı en aza
indirgemektir.
· Başka bir çözüm modeli yok
gibidir.
· Huzur ve refah toplumu
olmanın yolları bellidir.
· Güzel ve huzur dolu
günlere erişmek dileğimle...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI,
17.03.2019, K.