. - Türkİye Cumhurİyet Merkez Bankası (TCBM)
. Son yıllarda gündeme sık, sık gelen ve bir
"cumhurİyet" kurumu
olan Merkez Bankası şimdi de başkanın bir açıklaması üzerine konuşulmakta…
. Öte yandan, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ve
ailesi hakkında geçen hafta medyada yer alan ve yalanlanan haberlerin olası
etkileri piyasalarda takip ediliyor.
Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası (TCBM) yılın ilk faiz kararını açıkladı.
. Hazirandan bu yana art arda 7 toplantıda faiz
artıran banka bu toplantıda da beklentilere paralel politika faizini 250 baz
puan artırarak yüzde 45'e yükseltti.
. Bu tür haberler ve de ekonomi üzerindeki her
türlü görüşler ve eleştirilerde her zaman konu Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası'na (TCBM) geliyor.
. Asla yok sayılamayacak ve de çok iyi
bilinmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konu olan TCMB üzerine araştırma
yaptım ve böylece kısa bir bakış ve bilgilendirme yapmak istedim.
. Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası‟nın
kuruluş süreci ise 1923 İzmir İktisat Kongresi ile başlamıştır.
. TCMB, 1930 yılında kurulmuş ve 3 Ekim 1931
tarihinde anonim şirket olarak faaliyetlerine başlamıştır.
. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası milli
sermayeli bir bankadır, sermayesinde söz sahibi olan da Türklerdir.
. Türkiye Cumhuriyetine ait olduğu bir bakışta
görülebilecek duruma gelmekle birlikte bankanın merkezi yönetimden bağımsız bir kurum olduğunu da
vurgulamak amacıyla Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin konulması yerine "Cumhurİyet" ibaresinin olduğu gibi
bırakılarak başına Türkiye ibaresinin konulması kararlaştırılmıştır.
. TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI KANUNU
ile yönetilir. Kanun No: 1211 Kabul Tarihi: 14/1/1970
. Merkez
Bankası anonim şirket olarak kurulmuş ve örgütlenmiş olmakla birlikte, kâr
etmek gibi bir amacı bulunmamaktadır.
. Bankanın Merkez Bankası Kanunu
ile düzenlenen görev ve sorumlulukları, 5 temel alana ayrılmaktadır:
1.
Fiyat İstikrarı
2.
Finansal İstikrar
3.
Döviz Kuru Rejimi
4.
Banknot Basma ve İhraç İmtiyazı
5.
Ödeme Sistemleri
. Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır.
. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için
uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını
doğrudan kendisi belirler.
. Banka, "fiyat istikrarını sağlama amacı ile
çelişmemek" kaydıyla Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.
. Merkez bankasının bağımsızlığı, para
otoritelerinin kurumsal, yönetimsel, finansal ve para politikasına ilişkin
kararlarını herhangi bir baskı unsurundan bağımsız bir şekilde alabilme
kabiliyetini ifade etmektedir (TCMB, 2012:2)
. Bankanın bağımsızlığı para politikasına
ilişkin, ölçü, düzenleme, karar ve uygulamalarında siyasal otoriteler olarak
hükümet ve parlamento veya diğer baskı
gruplarının etkisinden uzak kalmasıdır.
. Alman Merkez Bankası‟nın 19. Yüzyılın sonlarında altın standardına
geçemeye karar
vermesi ve diğer ülkelerin onu takip etmesiyle merkez bankaları sadece altın
karşılığında para basmaya başlamışlardır (TCMB, 2012:4)
. Merkez bankası bağımsızlığının gerekliliği
fiyat istikrarının sağlanması ile doğru orantılı olduğu düşüncesinin temel
nedeni siyasi gücün uyguladığı politikaların enflasyona meyilli olmasıdır.
. "Amaç Bağımsızlığı"na sahip merkez
bankası uygulayacağı para politikasını kendi belirleyebilmesidir. Amaç
bağımsızlığı ile politik bağımsızlık arasında bir ilişki vardır ve buna göre
merkez bankaları "siyasi müdahaleden uzak" kaldıkları takdirde düşük
enflasyon hedefini sürdürme yeteneğine sahip olurlar.
. "Fonksiyonel" bağımsızlık olarak da
adlandırılan "Araç Bağımsızlığı" merkez bankalarının "nihai
hedefine" ulaşmak için kullanacağı para politikası araçlarını "hükümetin
veya bir başka otoritenin onayına gerek duymadan" serbestçe seçip
kullanabilmesidir (TCMB, 2012:2) .
. Bağımsızlığın bir diğer boyutu "kurumsal
bağımsızlık"tır. "Kurumsal
Bağımsızlık" merkez bankası "üst düzey yöneticilerinin"
görev sürelerinin, atanma, çalışma ve görevden ayrılma kurallarının siyasi
baskıdan uzak bir şekilde yasalarla belirlenmesidir.
. Merkez bankası bağımsızlık ölçümlerinde de
banka başkanlarının gerçek görev devir süreleri de bir değişken olarak
kullanılmaktadır (TCMB, 2012:3) .
. Merkez bankasının yönetim ve yürütme ilgili
tüm organlarının siyasi otoriteden bağımsız olarak, serbestçe karar alabilmesi
ve hareket edebilmesini sağlamak üzere bankanın yasal yönden düzenlenmesidir.
Banka sahip olduğu yasal unsurlar sayesinde siyasi otoriteden gelebilecek
herhangi bir baskıya karşı koyabilme gücüne sahip olacaktır.
. Fiili
bağımsızlık ise; yasal
bağımsızlığın uygulama açısından ne ölçüde tamamlandığının
göstergesidir. Yasal bağımsızlığı da içerir ve merkez bankası "başkanı"
veya "üst düzey yöneticilerinin" kişilikleri ve gelenekleri gibi
faktörler kısmen de olsa merkez bankasının fiili bağımsızlığını belirler.
. Yasal bağımsızlık tek başına fiili
bağımsızlığı sağlamada tek başına yeterli olamaz.
. Fİnansal
bağımsızlık ile birlikte merkez bankalarının doğrudan veya dolaylı
olarak hükümet harcamalarını finanse etmek için verilen kredileri kontrol etme
yeteneğine sahip olması anlamına gelebilir.
. Hükümetlerin merkez bankalarının kredilerine doğrudan erişim olduğu takdirde para
politikalarının maliye politikalarına tabi olduğu anlamına gelir ki bu durumun
önüne geçebilmek için pek çok ülkede "kamuya kaynak aktarımının önüne
geçebilmek için" yasal düzenlemeler yapılmış ve bu durum "fİnansal bağımsızlık" olarak
nitelendirilmiştir.
. Merkez bankasının ülke ekonomisine en
önemli katkısının "fİyat İstİkrarını sağlaması ve sürdürebilmesi yoluyla olduğu" kabul
görmüş bir konudur.
. Yüksek enflasyon toplumsal refahı olumsuz
etkiler, sürdürülebilir büyümenin ve istihdam artışının ön koşulu ise
fiyat istikrarıdır.
. Hükümetlerin ekonomiyi kapasitenin üzerinde
çalıştırmak istemeleri ve yüksek kamu borçlarını "merkez bankası
kaynakları ile finanse etmek" istemeleri merkez bankalarının fiyat
istikrarı hedefini olumsuz
etkiler.
. Bu durum aynı zamanda merkez bankalarının
topluma karşı sorumlu olduğunu da gösterir.
. Merkez bankaları "hesap verebilir,
denetlenebilir ve şeffaf" olmalıdır. Bu üç unsur ile birlikte merkez
bankalarının para politikaları kamuoyu tarafından "anlaşılabilir ve
desteklenir" (TCMB, 2012:8) .
. TCMB‟nin
yönetim yapısındaki en üst organı Genel Kuruldur. Pay sahibi hissedarlar genel
kurulu oluşturur. 2007 yılı itibarıyla banka hisselerinin % 54,73‟ü Hazineye aittir. Merkez Bankası başkanı Bakanlar Kurulu
onayı ile tekrar atanabilme imkanıyla beş yılda bir atanmaktadır.
. Merkez bankalarının siyasetin önceliklerine
göre hareket etmesi yerine ekonominin gerçeklerine göre hareket etmesi ve özerk
kuruluş olmaları yönündeki anlayış bağımsızlık kavramını gündeme getirmiştir.
. Günümüzün serbest piyasa ekonomisinin
getirdiği uluslararası para sistemi, ülkeleri "bağımsız bİr merkez bankacılığına" zorlamakta
ve para sistemlerinin birbirlerine yakınlaşması, döviz kurunun yerini "para
politikasının" alması, ülkeler arasında ekonomik duvarların yıkılması bu
politikaların yürütülmesinde "siyasi iktidarın otoritesi yerine"
doğrudan "merkez bankasının görevlendirilmesi" ile "merkez
bankalarının bağımsızlığının gerekliliğini" arttırmıştır.
. Temel sorun şudur:
- Merkez
Bankası "bağımsız ve özgür, kendi iradesi ve seçimleri ile
yönetilebilen" bir kurum mudur?
. Merkez
Bankası bu özelliklerde ve konumda olmadığı sürece yönetimde görevli kişiler ve
yetenekleri çok bir anlam taşımaz.
.
TCMB özgün, saygın ve de bağımsız çalışabilen en önemli bir devlet kuruluşu
olarak yer almalıdır ve de ne dedikodulara, ne de magazin haberlerine konu
olmamalıdır.
. Görevini
tam ve eksiksiz yapabilen, çalışabilen, sorumluluklarını tam olarak yerine
getirebilen, siyasi iktidarların ya da diğer güç odaklarının etkisi altında kalmayacak
bir TCMB devletimiz ve halkımız için gereklidir ve çok önemlidir ve de öyle
olması gerekir.
. Öğretmen Gönen Çıbıkcı, 27.01.2024