9 Temmuz 2019 Salı

Nasıl "İnsan" Olabiliriz?

 Nasıl "İnsan" Olabiliriz?
·       İnsanlık tarihi boyunca hep, her yerde bu konulara karşı durmak için çabalar gösterilmemiş midir?
·       "İnsan-ı kamil", insan-ı salih" olmak için de tüm bunlardan arınmak gerekmez mi?
·       Bir insanın, daha doğrusu "ben iyi bir insanım" diyebilecek olan bir insanın şu konulara
         bulaşmamış olması gerekmez mi?

adam kayırmağa,
işkenceye,
can acıtmağa,
kin gütmeğe,
çalmağa,
kötü sözlere,
çevreye zarar vermeğe,
kul hakkı yemeğe,
dedikodu etmeğe,
pisliğe,
dolandırıcılığa, 
rüşvete,
eziyete,
sarkıntılığa,
hainliğe,
tacize,
hakarete,
tecavüze,
haraca,
yalana,
ırkcılığa,
yolsuzluğa,
israfa,
       
       Saygılarımla...
       Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
         05.07.2019


Nasıl Bir Dostun Olmalı?

Nasıl Bir Dostun Olmalı?

·            İnsanlar doğumla birlikte, yaşadıkları sürece çok değişik yerlerde bulunur, değişik kişilerle karşılaşır.
·            Toplumda çok farklı insanlarla bir arada olmak durumunda kalabilir.
·            Bu insan ilişkilerinin sonucunda da kendi aralarında arkadaşlık, dostluk ilişkileri gelişir.
·            Bazen de bu ilişkiler devam edebilir ya da bir bakarsınız ki kopar biter.
·            Tanıdık, arkadaş derken bazıları ile "dostluk" ilişkisi oluşabilir.
·            Pek çok sorulduğu gibi:
·            Kimdir arkadaş, kimdir dost?
·            "Olursa eğer bir dostun, olacak olursa bir dostun" nasıl olmalı diye düşünebildiğimizde hangi özellikleri olsun diye isteyebiliriz?
·            Böyle bir şey olur mu?
·            Yani durduk yerde birisini, bir dost seçmek, olur mu?
·            Bu da bir soru doğal olarak.
·            Sanki bir sürü insan karşımızda duruyormuş ve biz onların içerisinden bir dost seçim yanımıza alacakmışız, gibi bir izlenime kapılmak doğru olmasa gerek.
·            Aslında belki de şöyle oluyordur:
·            Her kişi kendisi nasıl ise, ne gibi özellikleri var ise, kişiliği nasıl ise, ona göre bir arkadaş, tanış çevresi edinir.
·            Kendi karakter özelliklerine uygun bir arkadaşlık çemberine sahip olurlar.
·            İş ve meslek gereği, akrabalık, hısımlık ilişkileri gereği, komşuluk ilişkileri gereği birçok kişi, birçok tanıdık vardır doğal olarak.
·            Asıl soru ise bu insanlar ile olan ilişkilerin düzeyi, ilişkilerin kalitesi ve mesafesidir.
·            Bazıları arkadaş seçiminde, dost edinmede daha hassas ve seçici davranabilmektedir.
·            Bir de kişinin bu konuda ne kadar "samimi" olunduğuna bakmak gerekir.
·            Arkadaşlar birbirleriyle çok samimi olamazlar mı?
·            Olabilir tabii ki.. Ama bu durum herkes için değil!
·            Bazı kişiler herkesle çok samimi, içli dışlı olabilir.
·            Bolca şakalar, gevezelikler yapabilirler, karşılıklı bundan hoşlanıyor olabilirler.
·            Bazıları ise çok, çok soğuk ve mesafeli olabilir.
·            Bazı kişiler ise pek de herkesle bir arkadaşlık olsun istemeyebilir.
·            Bir de yalnız olmamak ve hep kalabalıklar içerisinde olmak, hep bir etkinlikte bulunmak isteyenler vardır.
·            Sonuç olarak diyebiliriz ki, insanların mizaçları, kişilikleri, karakter özellikler, eğitimleri, kültürel yapıları vb. çok farklı ve çok değişikdir.
·            Karşılaştığımız her kişi içi neyse, dışı da odur, olmayabilir. 
    - Çok denetimli ya da çok iyi poz yapabiliyor olabilirler.
·            Bazen de çok zaman gerekir birilerini tanımak için. Ya da bazı kişileri farklı olaylar içerisinde farklı bir şekilde gözleyebiliriz.
·            Yine de insan nerede ise çevresi de oradadır aslında...
·            Bu genel kuralın dışına çıkıldığı zamanlar ise artık elektronik çağ ile sosyal medya ile oluşmağa başlamıştır.
·            İnsanları FACEBOOK gibi sayfalarda yazdıklarıyla, yazılarındaki vurgulamaları ile, o sayfalardaki davranış biçimleri ile, eğer dikkatli gözlemleyebilirseniz, daha iyi tanıyabilirsiniz.
·            Bazı kişiler size çok daha "beğenilebilir, çok değerli" gelebilir.
·            Ya da çok önem verdiğiniz, değerli saydığınız bir kişiyi "gösterdiği davranışlarıyla", "sözleriyle", birden gerçek yüzüyle tanır olabilirsiniz.
·            Şimdi asıl soruya gelmek gerekir sanıyorum:
Bir dostunuzun hangi özellikleri olması gerekir diye düşünebilirsiniz?
·            Buna verilecek yanıt kişiden kişiye değişebilir.
·            İnsanların kendi öz yapılarına ve beklentilerine göre de bu sorunun  yanıtı değişebilir.
·            Biraz "idealistce" bakarak en "mükemmel" özellikleri ortaya koyamaz mıyız?
·            Olması gereken en iyi, en güzel, en doğru özellikleri genellemelerin içerisinden çıkarak sıralayabiliriz.
·            Olmaması gereken özelliklerini de vurgulamalıyız.
·            Bir sipariş listesi gibi düşünmeyiniz.
·            Böyle bir durum yok.
·            Sadece olması ya da olmaması gereken özellikleri güzelce düşünüp kayda geçiriyoruz:
Yani biraz düşünüp, inceleyip hoş bir sıralama yapabiliriz:
 §        Ailenin içine girebilecek birisi olabilmeli
§        Arkadan işler çevirmemeli
§        Bakımlı olmalı
§        Birilerinin kuyruğunda dolaşmamalı
§        Burnu büyük olmamalı
§        Çalışkan olmalı
§        Çıkarı için seni kullanmamalı
§        Dedikodu yapmamalı
§        Dostluğunuza değer veren biri olmalı
§        Entelektüel bakış açısına sahip olmalı
§        Espri anlayışı olmalı
§        Fesat olmamalı
§        Geveze olmamalı
§        Güler yüzlü olmalı
§        Güvenebilir olmalı
§        Hırsız olmamalı
§        Hırsları olmamalı
§        İddiacı biri olmamalı
§        İyi ahlaklı olduğunu kanıtlamış olmalı
§        İyi gününde yanında olduğu gibi, kötü gününde de yanında olabilmeli
§        İyi ilkeleri olmalı
§        İyi kalpli olmalı
§        Kasıntı biri olmamalı
§        Kavgacı olmamalı
§        Kendi çıkarı için başkalarını silip atmamalı
§        Kendini yetiştirebilen biri olmalı
§        Kıskanç olmamalı
§        Kötü alışkanlıkları olmamalı
§        Kötü sözler kullanmamalı(küfür)
§        Mantıklı düşünebilmeli
§        Partizan olmamalı
§        Sözüne inanılabilir olmalı
§        Sulu şakalar yapmamalı
§        Şiddetten yana olmamalı
§        Temiz giyimli olmalı
§        Temiz olmalı
§        Terbiyesiz olmamalı
§        Vicdan sahibi olmalı
§        Yalan söyleyen biri olmamalı
§        Yardım sever olmalı
§        Yumuşak sesli sohbetleri olabilmeli

·            Bu özelliklere daha da başkalarını ekleyebiliriz belki de...
·            Bu saydığım özelliklerden hangileri sizce gerçekten vardır ve de önemlidir?
·            Sizler de kendi durumunuza göre bir gözden geçirirsiniz...
        
    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 
     09.07.2019



4 Temmuz 2019 Perşembe

Başkan Seçiyoruz

                          Başkan Seçiyoruz
·         Bir kentin belediye başkanlığı için birçok kişi bir partiden “aday”lık için istekli olup, başvuruyor.
·         Diyelim ki 13-14 aday adayı var.
·         Sonra...
·         Yukarıdan "partinin söz sahibi" olan önemli kişileri bir kişiyi seçip "partimizin adayı" (..........) kişidir diye belirliyor.
·         Sonra bu belirlenen "kişi" o partinin adayı oluyor.
·         Diğerlerine ise bir şey yok.
·         Onlar çekilip, gidiyorlar, ister istemez.
·         Sonra da bu en son kalan kişi başlıyor, tanıtım gezilerine, herkesle görüşmeye, derneklere vb. kuruluşlara ziyaretlere...
·         Kendini “sevdirmek” ve “beğenilip” de seçilmek istiyor.
·         Millet de hemen koşuyor, yanında yer alıyor.
·         Bir kalabalık, bir kalabalık oluyor ortalık...
     - “ Başkanım, başkanım seni seçeceğiz.
     - “ Biz seni çok seviyoruz! ”Sen bir seçil hele...”
·         Bir de en çok kullandıkları bir söz var programlarında başkan adaylarının:
     - Bizim sevdamız ....... şehridir.
     - Biz bu ........ şehrini çok seviyoruz.
     - Bu ........ şehri için biz hep gönlümüzü verdik.
     - Biz bu halkı çok seviyoruz.
·         Bu türlü tümceleri kullanarak, halkın sevgisini, sempatisini kazanmak umudundalar.
·         Her şey “sevgi” ve “sevda” üzerine dönüyor.
·         Bir belediye başkanının en büyük tanıtımı onun geçmişdeki kişiliği, donanımı, tutarlığı değil midir?
·         Ne dersiniz?
·         Çağdaş ve bilinçli, çalışkan bir adayın bu sözlere gereksinimi olur mu?
·         Bu adayımız neyi değiştirecek, neleri getirecek?
·         Ne gibi gerçekleşebilecek projeleri olacak?
·         Kimleri yanına alacak, ekibimde kimler olacak?
·         Toplumun hangi kesiminin “çıkarlarını” gözetecek?
·         Gerçekten de çalışarak, hizmet vererek, toplumdaki haksızlıkları önleyecek mi?
·         Yoksulun, dulun, hastanın, emeklinin, dar gelirlinin de oylarını alarak onları gözetebilecek mi?
·         Temiz ve “yaşanılabilir” bir kentin oluşuna ne getirecek? Bunu sağlayabilecek mi?
·         Yazılı, çizili, basılı "tanıtım bildirileri" var mı?
·         Tek tek alt alta yazmış mı ilkelerini?
·         Elinde somut ve ciddi bir programı var mı?
·         Vaatleri inandırıcı mı?
·         Genel olarak çizdiği tablo, lafı, sözü, davranışları, yazdıkları ile “güvenilir” bir kişilik gösteriyor mu?
·         Gerçekten de bu kentin “Belediye Başkanı” olabilir mi?
·         Yetkileri, sınırları, gücü nereye kadar olacak?
·         Siyasi partiler, onların yaptıkları, yapamadıkları, umutlar, hayal kırıklıkları...
·         Ve bu partilerin gösterdiği yerel adaylar...
·         Yurttaş, yani, bu durumda "seçmen" ne yapacak, nasıl davranacak, ne kadar doğru bir karar verecek?
·         Zaten seçmenin, elinde neyi var ki ölçüp, biçecek ve adil bir karar verecek ve de hüküm verecek...
·         “Partilim, komşum, akrabam, hısımım, köylüm, arkadaşım, bizden biri” vb. kayırmalarla verilecek oylar...
     - “Daha çok zaman var seçime kadar” lafları...
     -  Birini seçer, geçeriz! İş biter!
     - “Sen bak dalgana” havaları...
·         Açlık, fakirlik, yokluk, işsizlik, falan, filan... bunlar da gelir geçer!
·         Bir de “sandığa” gidebilseler...
- Olsun!
- Yeter ki demokrasi kurtulsun.
- Vatan sağ olsun.
 
    Saygılarımla...
    Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 29.01.2019, M.