__
Dil ile Zihnin Etkileşimindeki Devamlılık __
§
İnsanlığın
var oluşunda görülen ilk en önemli etken DİL olmuştur.
§
Kendi
aralarında ne ise anlatmak istedikleri hep o DİLİ kullanarak anlatmışlardır.
§
Aslında
insanlık tarihi doğrudan dil ile başlamıştır.
§
O
halkın kültürünün oluşması ve de devamı da yine dilin etkisi ile olur.
§
Bir
zihinden diğer bir zihne aktarımlar dil aracılığı ile olur.
§
Dil
ne denli gelişmiş ise gösterdiği etki ve kalitesi (düzeyi) o denli yüksektir.
§
Bu
nedenle de kültür ve bunun içinde de eğitim ve öğretim de çok önemli bir
etkendir.
§
Ne
denli gelişmiş bir toplum, ne denli eğitilmiş bir birey ise o denli kullandığı
dilin işlevi ve de anlatım gücü yüksek olur.
§
Bu
nedenle de bir insanın en küçük yaşlarından başlanılarak gerek ailesi
içerisinde gerekse de okuldaki öğretimi süresinde dilinin geliştirilmesine ve
de yoğun bir kullanım alanının açılmasına çalışılmalıdır.
§
Özellikle
çocukların küçük yaşlarda zihinsel kullanımlarının geliştirilmesi gerekir.
§
Onların
kişisel gelişimlerine çok önem vermesi gereken ailesi çocuğun
"zihinsel" gelişiminin dil kullanımı ve dil gelişimi ile olduğunu da
çok iyi kavrayabilmelidir.
§
Okuduğunu
çok iyi anlayabilen ve de anlayıp dile getirebilen aktarabilen, yani, zihinsel
işlevini çok iyi kullanabilen insan bu elde ettiği sonuca göre de diğer
insanlarla çok daha iyi iletişim sağlar, mesleksel yaşamında çok daha başarılı
olur.
§
Bu
anlatımda özellikle anadili eğitim ve öğretimine ve de nunun yüksek kalitesine
çok çok önem vermemiz gerektiğini anlatmak istedim.
§
Bilim
her şeyden önce zihinsel çalışmalarla ve bilgilerle, deneyimlerle olacak ise,
araştırmalarda yine o kişinin zihinsel düzeyi en önemli olacak ise, tüm
bilimsel verileri ve bulguları aktaracağı bir "dil" olması gerekir.
§
Yazılı
ya da sözlü olsun kesinlikle bir dil üzerinden oluşacak olan bilim ve zihinsel
veri akışında en önemli hangi dil ise o veriler o dilin malı sayılabilir.
§
En
güçlü ve en iyi bir düzeye erişebilmiş anadilimizin olması için çaba
göstermeliyiz.
§
Anadili,
zihin ve toplumsal, bilimsel kalkınma birbiri ile direk bağlantılıdır.
§
Zihinsel
gelişim, zihnin akışkanlığı bilgi ve verileri alıp işleme gücü ve düzeyi
kendiliğinden artırılmaz.
§
Buna
en büyük etken kültürel yaşamı, anadilini kullanabilmedeki gücü ve öğretimsel
alabildikleridir.
§
Dil,
kültür ve zihin üçü birbirini doğrudan ve devamlı etkileyen elementlerdir.
§
Dilin
zihne olan etkisi ne dönemli ise, zihnin de dile olan etkisi o denli önemli ve
doğrudan bağlantılıdır.
§
Kültür
denilen çok değerli bilgiler, alışkanlıklar, töreler ve halk bilimi unsurları
v.b. de her şeyleri ile zihinsel ve dilsel ilişkilerden oluşmaktadır.
§
Çeşitli
disiplinler ile çalışan insanlar düşünme ilişkileri ile dilin arasındaki
ilişkiye her zaman dikkati çekmişlerdir.
§
Özellikle
felsefeciler bunu ağırlıkla vurgulamışlardır.
§
Örneğin
psikolojide, dilbilimde sosyolojide, ekinsel antropolojide ve mantıkda, dil ve
düşünme ilişkileri ile ilgili sorunlara çeşitli açılardan yaklaşılmaktadır.
§
Konuyu
en doyurucu biçimde incelemeyi olası kılacak yöntemler geliştirilmektedir.
§
Özellikle
felsefe tartışmalarının görünümüne eş olarak psikoloji araştırmalarına yansıyan
iki ana çizgisi gözlenmektedir.
§
İlk
öbekde yer alanlar konuşma ile düşünme arasında bir özdeşlik belirlemişlerdir.
§
Düşünme
bireyin kendi kendine yaptığı içrel, sessiz bir konuşma olarak algılanmaktadır.
§
Katı
olarak ele alırsak, hayvanlarda, henüz konuşmayan çocuklarda, sağır ve
dilsizlerde düşünme olmadığı sonucuna varılabilirdi.
§
Ayrıca
değişik dilleri konuşan insanların da, dillerin benzeşemediği alanlarda değişik
ayrımlı biçimlerde düşünecekleri var sayılmaktadır.
§
Bu
görüş çocuğun gelişimine uyarlanırsa, çocuğun zihinsel gelişiminin toplum
tarafından dil aracılığı ile kurulduğu, dili kullanma yeteneğini geliştiren her
işlemin zihin etkinliğini de artıracağı söylenebilir.
§
Bir
dilin kendi toplumsal ve ekinsel katmanları arasında, dili kullanma
biçimleri arasında ayrılıklara bağlı olarak, zihin işleyişlerinde de ayrılıklar
olacağı ileri sürülmüştür.
§
İkinci
öbekde toplanan, düşüncenin dilden bağımsız olarak gerçekleştiğini, ancak, dil
aracı ile dışa vurulduğunu, başkalarına iletildiğini savlamaktadırlar.
§
Dil
düşünceyi taşıyan bir araç, bir kaptır.
§
Düşüncenin
gerçek temeli zihin işlemleri yapabilme, soyutlama ve semboller
kurabilme...gibi yeteneklerdir.
§
Bir
dilin öğrenilmesi ve bir iletişim aracı olarak kullanılması insan zihninin bu
özellikleri dolayısıyladır.
§
Düşünmenin
sözel olması gerekli değildir.
§
Zihinsel
işlemleri ve mantıksal ilişkileri sözel yöntemlerle öğretmek genelde başarısız
olmaktadır.
§
Bu
iki öbekde toplanan görüşler arasındaki karşıtlığın ilk bakışda sanıldığı
kadar büyük olmadığı anlaşılır. Tartışmayı güçleştiren "dil" ve
"düşünme" terimlerinin yeterince açık tanımlanmamış oluşundandır.
§
"Düşünme"
denilince kavram oluşturma, sorun çözme, bellek, soyutlama, mantıksal
çıkarımlar yapabilme, hayal kurma...gibi zihin işlevlerinin biri ya da birkaçı
birden anlaşılmaktadır.
§
Yine
bunun gibi "dil" terimi de çok yönlü anlaşmaya uygundur.
§
Dilin
"bildirme", "isimlendirme","buyruk verme"
"duyguları dışa aktarma"," nesne ve ilişkileri temsil
etme"....gibi işlevleri ise tüm tartışmalarda yeterince ayrılmamıştır.
§
Milli
maarif ve halk sağlığı alanında olduğu gibi diğer bilimsel alanlarda da bu
özellik her zaman "göz önünde" tutulduğunda o toplum daha yüksek bir
uygarlık düzeyine erişebilir.
§
Biz
de hem toplumsal hem de bireysel olarak bu bilinci geliştirmeli ve çabalarımızı
göstermeliyiz.
§
Yok, bu gidişle bu ülkede... diye başlayan
konuşmalar olacak ise bu ancak böyle düşünenleri bağlar.
§
Biz
en azından kendi yaşam alanımızda dil ve zihinsel ilişkiye, anadilinin
gelişimine çok daha fazla önem verebilelim.
§
Bizler
kendimize çok bilinçlice ve dikkatlice yatırım yapmalıyız.
§
Öz
benliğimizi çok iyi irdelemeli ve tanımalıyız. Algı yönetimimiz, zihinsel
yönetimimiz herkesden önce bizim "kendi" elimizde olmalıdır.
§
Dış
etkenlerden, dış etkilerden ve başkalarınca oluşturulmuş "zihin
yönetimlerinden" gelebilecek her türlü olumsuzluklardan kendimizi
koruyabilmeliyiz.
§
Nereden
ve ne türlü bir gelişimin sağlanabilineceğini kavrar ve bilir bir duruma
gelmeliyiz.
§
Özel
yaşamımızda ve de iş yaşamımızda her zaman ve hiç durmaksızın kendimize yatırım
yapabilmeli ve geliştirebilmeliyiz.
Saygılarımla...
Gönen
ÇIBIKCI, Öğretmen,
2000.02.25,
Goldbach
2020.02.23,
MŞ.