27 Ocak 2020 Pazartesi
25 Ocak 2020 Cumartesi
Okuma Alışkanlığı Edinebilmek
Okuma Alışkanlığı Edinebilmek
§
İnsan dünyaya gelip de yürümeğe ve de konuşmağa
başladığında artık algılarını yönlendirmeğe, yeni, yeni öğrenme ve eğitilme
alanlarına yönelmeğe başlar.
§
3-4 yaşlarından başlanılarak çizgi kitapları
incelemeğe hazır olabilir.
§
İlk kitapları ailesi ile birlikte inceleyip
dillendirebilir.
§
Birkaç kitap çalışmasından sonra da
"okuma-incele" yöntemlerini kavradıkca kendisi var sayımlar üreterek öyküleri
dillendirebilir.
§
Bu bir süreç olarak tüm yaşamı boyunca devam
edecek bir alışkanlık ve günlük etkenlik olmağa devam eder.
§
Anne, babalar daha ilk yıllarda çocukları sıkmadan,
oyun oynar gibi ve zaman ayırarak çocuğu ile bu yönde çalışmalıdır.
§
Okuma alışkanlığı daha küçük yaşlarda kazanılır
derken çocuğun bu alışkanlığı kazanmasındaki uyumuna çok dikkat edilmelidir. Onu
zorlamamak gerekir.
§
Okul ise artık ayrıca bir ödev-görev de yüklemeğe
başladı ise, okul ödevlerini de yine sıkılmadan, hoşlanarak ve kendisine bir
kazanım olacağını düşünerek yapmalıdır.
§
Ailesi çocuğun okul ve okula ilişkin ödevlerinin
yapımında çocuğu ruhsal olarak desteklemelidir.
§
Okulda verilen sıkıcı ve anlamsız ödevler çocuğun
okumasına ve okumadan bir zevk almasına zarar verebilir.
§
Bu konuda da yine ailesinin gözetimi ve yol
göstermesi çok önem kazanır.
§
Gerek ailesi gerekse de okul çocuğa gereksiz ve
anlamsız kitaplar önermemelidir.
§
Çocuk her dönemde kendi yaşına uygun kitapları
edinip, incelemeli ve okumalıdır.
§
Okuma alışkanlığını bir zevk olarak edinen bir
çocuk tüm yaşamında bu yönde araştırmak ve okumak ister.
§
Kendisine kitaplar alır, kütüphaneleri ziyaret
eder.
§
Günlük yaşamının içinde kesinlikle okumaya,
araştırmağa ayırdığı bir zamanı olur.
§
Tüm bu ilk girişimden şunu anlamalıyız. İnsan
küçük yaşlarından başlayarak düşünmeğe, araştırma ve okumağa
yönlendirilmelidir.
§
bu da durmadan devam eden bir süreç olmalıdır.
§
Araştırıcı olmayan, okumayan, düşünmeyen bir
çocuk zamanla okumayan bir gence ve de okumayan bir yetişkine dönüşür.
§
Bir insanın "kurumsal" olarak okula
gitmesi, çeşitli okulları bitirmesi, yüksek öğretimini tamamlaması aslında
sadece bir "temel" eğitim ve öğretim sayılmalıdır.
§
Yaşam ise çok daha yönlüdür ve de okulun dışında
da insanın tüm zamanını kendini yetiştirmesi ve geliştirmesi için kullanması
gerekir.
§
Okuma denilince sadece bir çocuk kitabı, gençlik
kitapları, öyküler, romanlar vb. akla gelmemelidir.
§
Tüm bunların yanı sıra, belki de en başında,
çeşitli bilgilendirici kitaplar, çocuk ansiklopedileri, renkli-resimli gezi
kitapları, insan ve hayvan dünyasını tanıtan kitaplar olmalıdır.
§
Yaşına göre çeşitli alanlarda sözlükler de elinin
altında olmalıdır. Anlamını öğrenmek istediğinde bir sözlüğe başvurabilmelidir.
§
Kısaca bir temel özet yapacak olur isek en önemli
olan noktalar şunlardır:
-
Okuma bir "temel alışkanlık" olmalıdır.
-
Yaşına ve düzeyine uygun kitaplar
edinebilmelidir.
-
Zamanla da okuma seçimi daha yararlı ve değerli
kitaplar seçimine yönelecektir.
-
Yaşamın içerisinden gelen, karşısına çıkan,
aklına gelen konuları araştırabilmek istemelidir.
-
Araştırmak, incelemek, öğrenmek ve tüm bunları
kişiselleştirmek için kendi yaşamında bir istek ve alışkanlık kazanılmış
olmalıdır.
-
Kişiliğinin gelişime okumanın, beşeri düşünmenin
ve de araştırmanın çok yaralı olacağını çok iyi kavramış olmalıdır.
-
Evinde kendi kitaplığı olmalıdır.
-
Bilgisayarında kitap ve bilgi yazıları arşivi
olmalıdır.
-
Okuma ve araştırmadan elde edeceği dil gelişimin
çok değerli ve önemli olduğunu çok iyi bilmelidir.
-
Çok küçük yaşlarda düşüncelerini, fikirlerini, tasarladıklarını
yazıya dökmeli ve bunları arşivlemelidir.
-
Zamanının en büyük bölümünü kendi kişisel
gelişimine ayırabilmelidir.
-
Yaşamını tüm bunların kazanımıyla daha ilkesel ve
nitelikli yapacağının bilincinde olmalıdır.
-
Seçici ve niteliksel bir donanımlı kişiliğe
erişebilmesinin ve bunların varlığı ile de daha mutlu bir insan olabileceğinin
bilincinde olacaktır.
§
Sizler güzel ve doyurucu, zevkli okumalar,
araştırmalar ve fikirsel üretimler dilemek istiyorum.
Saygılarımla...
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 25.01.2020,
MŞ.
22 Ocak 2020 Çarşamba
19 Ocak 2020 Pazar
Kapı ve Anahtar
KAPI VE ANAHTAR
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 2020.01.19, MŞ.
·
Şimdi
sessiz olalım.
·
Sakin
olalım!
·
Durup,
düşünelim!
·
Bırak
sözleri yaratan konuşsun...
·
Kapıyı
"O" yarattı, kilidi "O" yarattı, anahtarı da yaratan "O"dur...
·
Böyle
baktığımızda yine biliriz ki seni de "O" yarattı.
·
Genelde,
hep böyle inanırız.
·
Bir
"neden"i, bir "var oluş"u olduğu gibi yine birbiri ile
ilintili, birbirine bağlanılabilecek sayılamıyacak denli "varlığı" da
yine kendi sistemi içerisinde var etti.
·
Kurgulanan
ve de zamanla da çok daha geliştirilen bir sistem düşünebiliriz hepsini içine
sığdırabilen.
·
Bu
koca sistemin kapsamının içine deyine kendi alanları ve amaçları, nedenleri ile
var olan sistemler bileşkesinin yerleştirildiğini düşünmeliyiz.
·
Zamanı
tanımadan, durmak nedir bilmeyen bu ilişkiler sistematiği içinde ise yine
biliriz ki tüm canlılar ve doğa kendilerine sunulan yerlerde var olurlar,
gelişirler, ilerlerler, ürerler, çoğalırlar ve zamanı gelince de yok olurlar.
·
Hangi
zamanın hangi diliminde onlardan tek, tek birini alıp incelediğimizde ise görürüz
ki onlar tek, tek kendilerine özgü ve kendilerincedirler.
·
Canlıların
içinde ise hayvan türünün en önemlisi ise tüm bu var olan evrensel sistematiği
tanıyabilecek, kavrayabilecek, anlayabilecek olan insan türüdür.
·
"İnsan"
ilk soluk alışı ile birlikte kendi yaşam yoluna girdiğinde içinde bulunduğu
yerleşkenin ve türdeşlerinin etkisiyle de ve onların daha önceden elde edip,
sağladığı geliştirdiği olanaklarla, var oluşun nimetleriyle kendine gerekenleri
bulur alır, kazanır, geliştirir, kendine yön verir.
·
Günler,
aylar, yıllar durmaksızın ilerledikce de o insan olgunlaşır, kendini kendince
geliştirir, bazı gerçekleri anlar, bazılarını ise hiç de anlamadan yoluna devam
eder.
·
Her
bir yöne dağılabilmesi, bir yerlere savrulabilmesi ve konup, göçebilmesi de her
zaman için olasıdır.
·
Hiç
kimse bir gün nerelere savrulacağını, nasıl bir kalıba gireceğini de en
başından bilemez.
·
Ama
bu demek değildir ki, o hiç bilinmemezlikler sistematiğinde yol alacaktır.
·
Hayır,
daha önceden türdeşlerinin kurup hazırladığı, var ettiği bilgilerin,
kültürlerin, duyguların neler olduğunu, hepsini olmasa da, bir kısmını
tanımağa, öğrenmeğe başlar.
·
Kendine
düşen deneyimlerini yaptıkca onlardan derler alır, ortaya çıkan sorunlar oldu
ise onları çözümleyecek yolar arar.
·
O
yolları arar iken karşısına çıkan engeller, kapalı kaplar da olacaktır.
·
İlle
de bunları aşmam gerekir, bu kapları açmam gerekir diyebiliyor ise bir durup da
bakmak gerekir.
·
Az
biraz susmak, durup düşünmek gerekir...
·
Her
yol doğru bir yo mudur?
·
Karşımıza
çıkan her bir kapı doğru bir kapı mıdır?
·
Önümüze
çıkan bu kapının ardında neler vardır?
·
O
kapının ardında var olanlar senin için en iyi olan mıdır, en doğru olan mıdır?
·
Önce
bunları bir ölçüp, araştırıp, düşünüp kendince bir "tahminde" bir
"kararda" bulunan insan için artık daha sonra atacağı adım ise
olgunlaştırdığı "karar"a göre o kapının ardına geçerek yoluna devam
edebilmektir.
·
Kapılar
her yerde ve her zam ardına kadar açık olmaz, olamaz...
·
Dar
bir yolun sonunda koca duvarların dibindeki bir kapı ile karşılaşıyor olabilen
o insana bir anahtar gerekecektir.
·
Doğru
bir anahtar...
·
O
kapıyı açabilecek bir anahtar...
·
Çok
iyi donanımlara ulaşabilmiş, kendini çok iyi yetiştirebilmiş ve
geliştirebilmiş, öz güvenli insanların o anahtarı kendi ceplerinde taşıyarak o
kapının önüne değin gelebilmiş olmaları da olasıdır.
·
İnsanın
dar kapılardan geçebilmelerini sağlayacak olan varlıklar, değerler, özellikler
nelerdir?
·
İşte
"ana soru" tam da buradadır.
·
İnsanın
en erken yaşlardan başlanılarak bu sorunun bilincine erişebilmesi
öğütlenmelidir.
·
Evet,
bazı insanlar doğuşdan çok farklı özelliklerle, varlıklarla, şanslarla dünyaya
adımlarını atar.
·
Çok
geniş olanaklarla varlıklı ailelerin bireyleri olarak dünyaya gelenler olduğu
gibi çok, çok az ve dar olanaklarla dünyaya gelenler de vardır.
·
Tüm
bu farklılıklara rağmen yine de insan tek, tek kendisi olduğu için en önemli
olandır.
·
En
önce elde edebilmesi gereken bilincin "kendine değer vermesi" ve "kendini
yetiştirmesi"dir.
·
Tüm
yaşamı boyunca da araştırmalı, çok çalışmalı, çok da üretken ve güzel ahlaklı
olabilmelidir.
·
Çok
önem vermesi gereken "kendi öz varlığı"nın tertemiz, özenli, milim
milimine işlenmiş, iyi geliştirilmiş özellikleriyle ve de hep ileriye doğru yol
alarak olgunlaştırılması öğütlenmelidir.
·
Yaşamında,
yaşam yolunda sorunlarla karşılaşmamak için kendini yönlendirir ve de
önlemlerini alır olmalıdır.
·
Yine
de insan, insan olduğu içindir ki bazı sorunlarla karşılaşabilir.
·
Sorunlarla
karşılaştığında ise çözüm yollarını analitik biçimde düşünerek ortaya
koyabilir.
·
Tüm
bu sistematikler içerisinde aklımıza gelmesi gerekecek etkenler nelerdir?
§
Ailesi
§
Yakın
çevresi
§
Geniş
çevresi
§
Okulları
§
Özel
öğrenme yolları vwe yöntemleri
§
Kitap,
TV, sinema vb. gibi varlıklardan yararlanması
§
İçinde
bulunduğu kültürel özellikler
§
Kalıtımsal
özellikleri
§
Zamanını
değerlendirmesi
§
Bedensel
ve ruhsal alışkanlıkları
§
Anadilindeki
gücü
§
Genel
bilgi düzeyi
§
......
·
Evet,
ana konu bir "kapı" ve bir "anahtar" da olsa "tümünü
birlikte" ele alarak görebildiğimizde ulaşacağımız "boyutlar"
belki de bizi şaşırtacaktır.
·
Olsun,
yine de bir insan olarak bunları da bilip, görüp, düşünmeliyiz.
Sizlerin
en iyi donanımlar ve bilinçlere erişmenizi diliyorum.
Saygılarımla...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)